Transa
tepkiniz ne olurdu? a) umursamam, saklayacağım bir şey yok baksınb) izinsiz baktığı için kızarımc) diğer (açıklayınız)
tepkiniz ne olurdu?
a) umursamam, saklayacağım bir şey yok baksın
b) izinsiz baktığı için kızarım
c) diğer (açıklayınız)
a) umursamam, saklayacağım bir şey yok baksın
b) izinsiz baktığı için kızarım
c) diğer (açıklayınız)
0
Hem A hem B. Anlamadığım bir nokta var. İzinli dm bakma nasıl oluyor? a ile b aynı oluyor o zaman zaten galiba.
0
b. sakladığım bi sey oldugundan değil ama gizli gizli bakıp kontrol etmek çirkin geliyor. yoksa yanimda okuyorsa veya geyigine yapiyorsa yapsin sorun yok.
0
B
Sevgilimin okumasını istemeyeceğim mesajlarım var. Onun telefon gruplarında da görmek istemeyeceğim arkadaş mesajları var.
Ortada bir durum yoksa kimsenin telefonuna el sürmem. Sürmem gerekiyorsa da ilişki biter zaten. Hislerim hiç yanıltmadı beni.
Sevgilimin okumasını istemeyeceğim mesajlarım var. Onun telefon gruplarında da görmek istemeyeceğim arkadaş mesajları var.
Ortada bir durum yoksa kimsenin telefonuna el sürmem. Sürmem gerekiyorsa da ilişki biter zaten. Hislerim hiç yanıltmadı beni.
0
Saklayacak bir şeyinin olmaması birinin sana saklayacak bir şeyin var gibi davranması hakkını vermez. Kaldı ki saklayacak bir şeyin de olabilir. İlle aldatıyorsun diye bir şey yok sevgilisin diye her şeyini bilmeye hakkı var sanıyorsa zaten sinirlenirim. Herkesin özeli olabilir.
0
amandil
şöyle bir mobil uygulama var mı;kendim uygulamaya gün içinde çeşitli ingilizce kelimeler ve türkçe karşılıklarını gireceğim. uygulama da bana "öğrendiğiniz kelimeler" diyerek kendi yazdığım tüm kelimeleri bana gösterecek?teşekkürler.
şöyle bir mobil uygulama var mı;
kendim uygulamaya gün içinde çeşitli ingilizce kelimeler ve türkçe karşılıklarını gireceğim. uygulama da bana "öğrendiğiniz kelimeler" diyerek kendi yazdığım tüm kelimeleri bana gösterecek?
teşekkürler.
kendim uygulamaya gün içinde çeşitli ingilizce kelimeler ve türkçe karşılıklarını gireceğim. uygulama da bana "öğrendiğiniz kelimeler" diyerek kendi yazdığım tüm kelimeleri bana gösterecek?
teşekkürler.
0
turkish sözlük diye çevrimdışı çalışan bir sözlük var ingilizce türkçe. bu hangi kelimeyi aratırsanız kaydeddiyor hatta kaç kez aradığınızı da yanına yazıyor ki hangi kelimeleri ezberlemekte zorlandığınızı görebiliyorsunuz.
bunun dışında google translate uygulaması da kaydediyor arama geçmişini ama bazen kaydetmiyor anlık gösterdiği için enter'a basmadığınızdan sanırım.
bunun dışında google translate uygulaması da kaydediyor arama geçmişini ama bazen kaydetmiyor anlık gösterdiği için enter'a basmadığınızdan sanırım.
0
arama ile değil de, kaydettiğim önemli kelimelere dönüp bakmak istiyorum. çünkü aramayı daha farklı amaçlar için de kullanıyoruz (diğer anlamlarına bakmak vs gibi) bu da ortalığı çok kalabalıklaştırır
0
bu uygulamada sözcükleri yıldızlayabiliyorsunuz da galiba. bi deneyin bence süper bi şey. uygulamayı yazanı tanımıyorum bu arada reklam gibi olmasın ahaha.
0
Takip.
Buna benzer bir şey bana da lazım. Yazıları kendim kaydettikten sonra, uygulama bana bunları belirli aralıklarla hatırlatması lazım .
Buna benzer bir şey bana da lazım. Yazıları kendim kaydettikten sonra, uygulama bana bunları belirli aralıklarla hatırlatması lazım .
0
cambridge dictionary plus ile word list oluşturabilirsin ve sonra kendini test edebilirsin, bence iyi uygulama bir bakın derim. dezavantajı her kelimenin Türkçe karşılığı olmayabiliyor.
dictionary.cambridge.org
dictionary.cambridge.org
0
Tam olarak "Anki" yi tarif ediyorsunuz.İstediğiniz kelimeleri,karşılıklarını,örnek cümleleri hatta telaffuzları dahi kaydedebilirsiniz. sonra hergün size bunları soruyor,zorluk derecesine göre.Ben almanca öğrenmek için kullanıyorum.Sözlükte de baya entry var hakkında.
0
google play'de Flashcards Maker diye bir program var. aradığınız program olabilir. kartların ön yüzüne ingilizce kelimleri arkalarına da türkçelerini yazıp farklı klasörlerde saklayabiliyorsunuz. kaydettiğiniz kelimeler elinizin altında oluyor ve istediğiniz vakit çalışabiliyorsunuz.
play.google.com
play.google.com
0
inte17
"Azerbaycan'da yapılan milletvekili seçimlerinde katılımın yüzde 55,7 olduğu açıklandı."Kaynak: TRT haber 2015Aklıma geldi de. Yanılmıyorsam katılım oranları Sovyet sonrası ortaya çıkan ülkelerde(Rusya örneğin) yüzde 40-60 seyrinde gittiği. Bunun bir açıklaması var mı? Neden bu kadar düşük? Yoksa bi
"Azerbaycan'da yapılan milletvekili seçimlerinde katılımın yüzde 55,7 olduğu açıklandı."
Kaynak: TRT haber 2015
Aklıma geldi de. Yanılmıyorsam katılım oranları Sovyet sonrası ortaya çıkan ülkelerde(Rusya örneğin) yüzde 40-60 seyrinde gittiği. Bunun bir açıklaması var mı? Neden bu kadar düşük? Yoksa bizde mi çok yüksek?
Ekleme: Görüş bildirmek isteyenler için @bohr atom modeli nin yazdığı yorum üzerine google dan baktım ve ABD için sonuç;
2016 250,056,000 55.5%
Kaynak: TRT haber 2015
Aklıma geldi de. Yanılmıyorsam katılım oranları Sovyet sonrası ortaya çıkan ülkelerde(Rusya örneğin) yüzde 40-60 seyrinde gittiği. Bunun bir açıklaması var mı? Neden bu kadar düşük? Yoksa bizde mi çok yüksek?
Ekleme: Görüş bildirmek isteyenler için @bohr atom modeli nin yazdığı yorum üzerine google dan baktım ve ABD için sonuç;
2016 250,056,000 55.5%
0
kutuplaşma arttıkça katılım yükselir. ortadaki rant çok büyük. bizdeki sebep bu. azerbaycan'a zaten demokrasi denmez.
0
azerbaycan bir demokrasi degil+
azerbaycan vatandaslarinin hatiri sayilir bir kismi, türklük müslümanlık atayurdu meselelerinde tahmininizden farklı düsünüyor ama bunu dile getirecek bir politik ortam yok, bu sebeple oy vermeye de gitmiyor.
azerbaycan vatandaslarinin hatiri sayilir bir kismi, türklük müslümanlık atayurdu meselelerinde tahmininizden farklı düsünüyor ama bunu dile getirecek bir politik ortam yok, bu sebeple oy vermeye de gitmiyor.
0
Bu konuda temel kaynak için bkz.
www.idea.int
tüm dünya www.idea.int
Katılım oranı yüksek/düşüklüğünü en fazla etkileyen faktör katılımın zorunlu olup olmamasıdır. Dünya ortalaması Türkiye'den fazlasıyla düşük olmakla beraber mesela Belçika ve Lüksemburg gibi Avrupa'nın göbeğindeki gibi ülkelerde zorunlu katılım olması sebebiyle bizdeki gibi yüksektir.
EK: salt zorunlu katılım etkilemez elbette. sosyo-ekonomik faktörler (nüfus büyüklüğü gibi), siyasi faktörler (siyasi ayrışma/kutuplaşma gibi) ve kurumsal faktörler de(seçim sistemi, seçmen kaydı koşulları vs.) ve son olarak kişisel faktörler (seçmen yaşı, eğitim vs.) de etkilidir.
www.idea.int
tüm dünya www.idea.int
Katılım oranı yüksek/düşüklüğünü en fazla etkileyen faktör katılımın zorunlu olup olmamasıdır. Dünya ortalaması Türkiye'den fazlasıyla düşük olmakla beraber mesela Belçika ve Lüksemburg gibi Avrupa'nın göbeğindeki gibi ülkelerde zorunlu katılım olması sebebiyle bizdeki gibi yüksektir.
EK: salt zorunlu katılım etkilemez elbette. sosyo-ekonomik faktörler (nüfus büyüklüğü gibi), siyasi faktörler (siyasi ayrışma/kutuplaşma gibi) ve kurumsal faktörler de(seçim sistemi, seçmen kaydı koşulları vs.) ve son olarak kişisel faktörler (seçmen yaşı, eğitim vs.) de etkilidir.
0
normalde siyasetin ülke gündeminde bu kadar yer almaması gerekiyor. yani x partisi gidip y partisi geldiğinde ülkede çok fazla şeyin değişmemesi lazım ancak bizde bir parti başa geçtiğinde herşey değişiyor. insanlar da kendilerini korumaya almak için kendi ideolojilerinin iktidarda kalması adına bu kadar yüksek bir katılım sağlıyorlar seçimlere.
türkiye'de seçimlere katılım çok fazla. bunun birçok sosyolojik sebebi var. demokratik olgunluğun, başka düşüncelere saygının gelişmemiş olması. bana göre en büyük neden partiye bağlılık ve hayat tarzı. kendi partisi başa geçerse pastadan ufakta olsa pay alacağını biliyor. bu belediyede ya da kamuda işe girmek, esnafsa işlerinin büyümesi olabilir.
diğer bir neden de hayat tarzına müdahaleyi engellemek. chpli seçmen için atatürk inkılaplarının ve laiklikliğin devam ettirilmesi, muhafazakar partiler için ise sol parti gelirse camileri ahır yapıp karılarınızın başını açar gibi propagandalar olabilir. halbuki kim gelirse gelsin bu konularda bir değişikliğin olmayacağını içselleştirirsek o zaman gelişmiş ülkelerdeki seviyeye düşebilir katılım oranı.
türkiye'de seçimlere katılım çok fazla. bunun birçok sosyolojik sebebi var. demokratik olgunluğun, başka düşüncelere saygının gelişmemiş olması. bana göre en büyük neden partiye bağlılık ve hayat tarzı. kendi partisi başa geçerse pastadan ufakta olsa pay alacağını biliyor. bu belediyede ya da kamuda işe girmek, esnafsa işlerinin büyümesi olabilir.
diğer bir neden de hayat tarzına müdahaleyi engellemek. chpli seçmen için atatürk inkılaplarının ve laiklikliğin devam ettirilmesi, muhafazakar partiler için ise sol parti gelirse camileri ahır yapıp karılarınızın başını açar gibi propagandalar olabilir. halbuki kim gelirse gelsin bu konularda bir değişikliğin olmayacağını içselleştirirsek o zaman gelişmiş ülkelerdeki seviyeye düşebilir katılım oranı.
0
bohr atom modeli
hadi araba telefon cart curt anladık da, türkiye bir tekstil ülkesi ve kaliteli markaları da var bakıldığı zaman. yani kravatı bile fransız malı takmanın mantığı nedir?gerçekten anlayamıyorum. hiçbir şey olmasa bakın türk malı giyiyorum demek için bile yapılır. bu lüks/ithal takıntısı geçmişte yaşad
hadi araba telefon cart curt anladık da, türkiye bir tekstil ülkesi ve kaliteli markaları da var bakıldığı zaman. yani kravatı bile fransız malı takmanın mantığı nedir?
gerçekten anlayamıyorum. hiçbir şey olmasa bakın türk malı giyiyorum demek için bile yapılır. bu lüks/ithal takıntısı geçmişte yaşadıkları yoksulluğun dışavurumu mu yoksa başka bir neden mi var sizce?
gerçekten anlayamıyorum. hiçbir şey olmasa bakın türk malı giyiyorum demek için bile yapılır. bu lüks/ithal takıntısı geçmişte yaşadıkları yoksulluğun dışavurumu mu yoksa başka bir neden mi var sizce?
0
türk markalar fransız markalarla yarışabilecek düzeyde değil. rte ve etrafındaki herkes "itibardan tasarruf olmaz" düşüncesinde olduğu için hep en pahalı şeyleri giyiyorlar.
0
Görgüsüzlüğün ve fakirlikten ani zenginliğe geçişin dışavurumu. Bir de sonuçta parasını kendi vermiyor, sen ve ben veriyoruz.
0
tekstil ülkesi olmamız ile alakası yok. biz normal insanların günlük giyeceği tarzda ürünler üretip her yere satıyoruz ama marka ve kalite bambaşka olaylar, italya ve fransa en iyi örnekler. tabii bunda erdoğanın her şeyin en iyisi benim olacak sendromu da etkili.
0
zaten o markaların birçoğu türkiye'de üretilip gönderiliyor. neyin becerilemediğini düşünüyorsunuz ki burada?
türkiye'de istendiğinde bu standartta bireysel tasarım da yapılır dikim de ama amaç estetik mi yoksa marka giyinmek mi?
türkiye'de istendiğinde bu standartta bireysel tasarım da yapılır dikim de ama amaç estetik mi yoksa marka giyinmek mi?
0
zenginlik çok ayrı bir duygu galiba. okumuş zengin eğitimli bir abimiz evine altın kaplama kemer yaptırdı üstüne de led döşettirdi. garip garip para harcıyor. anlamak için zengin olmak lazım.
0
becerememek ile ilgili değil. 50 liraya satılan tişörtün üzerine timsah logosu koyunca fiyatı 500 lira oluyor. bu becerememek ile ilgili değil marka değeri ve prestij(!) ile ilgili.
edit: pardon 500 değilmiş 699 liraymış.
edit: pardon 500 değilmiş 699 liraymış.
0
dünyaca tanınması mı gerekiyor? 1900'lerin başlarında Atatürk jilet gibi giyinirken elbiselerini hangi büyük markadan almış?
tutarsın bir terzi diktirirsin en kötü. yapmazsan böyle "hani yerli ve milliydi" diye sorarlar. yani yapılmayacak bir şey değil, öyle olsa anlarım. ben demiyorum ki tank üretsin, alt tarafı bir gömlek kravat.
tutarsın bir terzi diktirirsin en kötü. yapmazsan böyle "hani yerli ve milliydi" diye sorarlar. yani yapılmayacak bir şey değil, öyle olsa anlarım. ben demiyorum ki tank üretsin, alt tarafı bir gömlek kravat.
0
rose parks +1
atatürk kendi kıyafetlerini tasarlayıp özel diktiren falan bir adam.
o zamanların ermeni terzileriyle bugünkü terzilerin kıyas kabul etmeyeceğini zaten biliyoruz.
şimdi bakıldığında bile jilet gibi giyindiğini söylüyoruz.
o ayrı bir zevk, yani kimse giydirmemiş, kendi tercihleri doğrultusunda dikilmiş her şeyi.
dünyadaki diğer devlet başkanlarının, liderlerin vb. büyük kısmını ve rte'yi de birileri giydiriyor.
ne giyeceklerine karar verip onu terziye diktirmek ve/veya kendi dikmek zaten tasarımcılık dediğimiz şey.
dolayısıyla, bir stilist tarafından giydiriliyorlar ve var olan tasarımcıların ürünleri tercih ediliyor.
ülke tekstil ülkesi olabilir ama bu seri üretimle ya da kumaş dokumakla ilgili bir şey.
terzilik, tasarım başka şeyler.
örnek veriyorum; taktığı lanvin kravattır ama kumaşı altın yıldız'dır mesela.
biz ancak bunu sağlayabiliyoruz tekstil ülkesi olarak.
prestijli ve şık giyinmeleri yanlış değil zaten.
görgüsüzlük yanlış.
atatürk kendi kıyafetlerini tasarlayıp özel diktiren falan bir adam.
o zamanların ermeni terzileriyle bugünkü terzilerin kıyas kabul etmeyeceğini zaten biliyoruz.
şimdi bakıldığında bile jilet gibi giyindiğini söylüyoruz.
o ayrı bir zevk, yani kimse giydirmemiş, kendi tercihleri doğrultusunda dikilmiş her şeyi.
dünyadaki diğer devlet başkanlarının, liderlerin vb. büyük kısmını ve rte'yi de birileri giydiriyor.
ne giyeceklerine karar verip onu terziye diktirmek ve/veya kendi dikmek zaten tasarımcılık dediğimiz şey.
dolayısıyla, bir stilist tarafından giydiriliyorlar ve var olan tasarımcıların ürünleri tercih ediliyor.
ülke tekstil ülkesi olabilir ama bu seri üretimle ya da kumaş dokumakla ilgili bir şey.
terzilik, tasarım başka şeyler.
örnek veriyorum; taktığı lanvin kravattır ama kumaşı altın yıldız'dır mesela.
biz ancak bunu sağlayabiliyoruz tekstil ülkesi olarak.
prestijli ve şık giyinmeleri yanlış değil zaten.
görgüsüzlük yanlış.
0
dikkat çeken sonradan kabul gördükleri çevrelere ait hissetme çabası ve aşırılık. devlet adamlarının dünyaca ünlü tasarımcılardan giyinmelerine karşı değilim. giyimde de insanlar elektronikteki gibi güvenli yolu tercih edebilirler. ama mağaza kapatmak, baştan aşağı marka kuşanmak işin aşırılık, doyumsuzluk kısmı. zevk sahibi biri belki sadece birkaç parça ünlü tasarımcılardan sahip olur ama daha uygun parçalarla öyle iyi birleştirir ki marka meraklılarından çok daha iyi görünür. olmayınca olmuyor.
0
(bkz: bu biraz bana abartılı geldi)
@blatta
80 milyonluk ülkede göze hoş gelen bir takım elbise yaratabilecek tek bir terzi bile yok mu yani? yoksa prestij derken bahsettiğin marka giyinmek mi?
@blatta
80 milyonluk ülkede göze hoş gelen bir takım elbise yaratabilecek tek bir terzi bile yok mu yani? yoksa prestij derken bahsettiğin marka giyinmek mi?
0
terziye ne giyeceğini senin söylemen lazım.
öyle bir zevk ve vizyon var mı ortalıkta?
onu açıklamaya çalıştım.
stilistin kıyafet dikeni ya da diktireni de tasarımcı dediğimiz şey zaten.
"marka giymek" biraz düşük bir tabir.
zaten onların yaptığı şey marka giymek değil, tasarım giymek.
marka giymek lacoste gömlek giymek gibi bir şey.
yani fransız malı dediğiniz şey o.
fransız, italyan vb. bilinen tüm markaların isimleri, o markaları oluşturan terzilerin isimleri zaten.
valentino ya da ysl birer terzi yani.
seri üretim kolu da var, yani valentino kot pantolonlar gibi mesela.
ama defilelerde görülen terzilik yani tasarım kısmı.
prestij de marka giymek değil, tasarım giymekten gelen bir şey.
büyük ve başarılı tasarımcıların büyük kısmı da fransız ya da italyan zaten.
devlet başkanı olarak kaliteli giyinmesinde bir sorun yok.
mağaza kapatırcasına bir görgüsüzlükte ve buldumcuklukta sorun var.
öyle bir zevk ve vizyon var mı ortalıkta?
onu açıklamaya çalıştım.
stilistin kıyafet dikeni ya da diktireni de tasarımcı dediğimiz şey zaten.
"marka giymek" biraz düşük bir tabir.
zaten onların yaptığı şey marka giymek değil, tasarım giymek.
marka giymek lacoste gömlek giymek gibi bir şey.
yani fransız malı dediğiniz şey o.
fransız, italyan vb. bilinen tüm markaların isimleri, o markaları oluşturan terzilerin isimleri zaten.
valentino ya da ysl birer terzi yani.
seri üretim kolu da var, yani valentino kot pantolonlar gibi mesela.
ama defilelerde görülen terzilik yani tasarım kısmı.
prestij de marka giymek değil, tasarım giymekten gelen bir şey.
büyük ve başarılı tasarımcıların büyük kısmı da fransız ya da italyan zaten.
devlet başkanı olarak kaliteli giyinmesinde bir sorun yok.
mağaza kapatırcasına bir görgüsüzlükte ve buldumcuklukta sorun var.
0
Avoiding The Puddle
Yeni nesil ANAP nedir bilmese de kendisi bir dönem siyasetinin etkin figürlerindendi ve en azından günümüz siyasetçileriyle kıyaslanamayacak devlet ahlakına sahipti. Artık 90'lar siyasetinden geriye bir Baykal bir de Tansu kaldı hâlâ hayatta olan.Siz ne düşündünüz ?
Yeni nesil ANAP nedir bilmese de kendisi bir dönem siyasetinin etkin figürlerindendi ve en azından günümüz siyasetçileriyle kıyaslanamayacak devlet ahlakına sahipti. Artık 90'lar siyasetinden geriye bir Baykal bir de Tansu kaldı hâlâ hayatta olan.
Siz ne düşündünüz ?
Siz ne düşündünüz ?
0
Tansu Çiller ve Deniz Baykal'la birlikte bugünkü siyasal İslam yönetiminin güçlenmesine neden olan üçlüden biriydi, onun dışında, yaşı yetenler bilir, doksanlı yılların karanlık ve faili meçhul günleri aklıma geldikçe bugünlere şükredecekmiş gibi oluyorum bu arkadaşların sayesinde.
0
kendisini pek sevmezdim, dick cheney gibi bir adamdır ama ölen birinin arkasından kötü konuşmam. umarım ruhu her neredeyse, huzur bulur.
0
Bulgaristan'da kumar oynarken yumruklanıp burnunun kırılması olayı geliyor aklıma, bir de sürekli "eeeee" diye konuşması.
Allah rahmet eylesin.
Allah rahmet eylesin.
0
Benim icin karanlik bir donemin siyasi figurlerinden. Simdi internet var da kimin ne bok oldugu ayan beyan ortada.
Niyeyse pek ulkesini dusunen bir adammis gibi gelmezdi bana.
Niyeyse pek ulkesini dusunen bir adammis gibi gelmezdi bana.
0
@angelus’un söylediklerine benzer şeyler söyleyecektim. Ülkeye hep zarar veren insanlardan biri
0
malum kesim arkasından 'namaza gidenleri sevmezdi' diye kusmuk saçmaya başladı bile. varın gerisini siz düşünün.
sevenlerinin başı sağolsun.
sevenlerinin başı sağolsun.
0
rizeli olması nedeniyle tanışıklığı olan bir arkadaşın babasının onun yardımıyla bir yerlere geldiğini biliyorum. çocuğu mesut amca geldi mesut amca gitti muhabbeti yapıyordu. çok görgüsüz tiplerdi parayla hava atacak cinsten.
geçenlerde başka bir arkadaşım çocuğun motorla dağıtıma çıktığını gördüğünü söyledi. işler mesut beyli zamanlardaki gibi iyi değil demek ki.
geçenlerde başka bir arkadaşım çocuğun motorla dağıtıma çıktığını gördüğünü söyledi. işler mesut beyli zamanlardaki gibi iyi değil demek ki.
0
Kimse kusura bakmasin Binali bile bunun yaninda hatip gibi kalirdi. Bir cumleyi 5 dakikada kurardi. Siyaset gibi bir alanda nasil yukseldi, nasil oy aldi gercekten sasilacak sey. Gozluk, akilli, yetkili bir abiye benzeyen bir tipi var ordan yurudu herhalde. Kaygisizlar'da esprisi cok yapilirdi Mesut Yilmaz gibi konusma da anlat su olanlari dogru duzgun falan diye:)
0
@angelus +1 kendisi bence türk sağının elitist kesimindendi bence. zeki bir insan olduğunu düşünüyorum. eğer derin devlet varsa tansu çillerle mesut yılmaz bu grup tarafından kullanıldı.
0
Ölünün arkasından konuşulur, hatta cenazede sorarlar "nasıl bilirdiniz?" diye. Bu hakaret etme manasında değil tabii ama yanlış yaptıysa da söylemek lazım.
Ben kötü bilirdim...
.
Ben kötü bilirdim...
.
0
akp'nin yıllardır ekmeğini yediği mağduriyetin sebeplerinden biriydi. 28 şubat sürecindeki kararlar, imam hatiplerin ortaokul kısmının kapatılması, katsayı uygulaması aydın doğan karşısındaki durumu vs.. karadenizli siyasetçileri sevmediğim ve başbakan olmasına rağmen galatasaraylı olmasını göze sokarcasına hissettirmesinden dolayı pek iyi hatırladığımı söyleyemem.
0
(bkz: kör ölür badem gözlü olur)
memlekete gündem lazım, tvlere içerik çıktı, başka bir esprisi yok. negatif yönlerini yazan, 90'larda çocukluk yaşamış herkes az çok bilir.
memlekete gündem lazım, tvlere içerik çıktı, başka bir esprisi yok. negatif yönlerini yazan, 90'larda çocukluk yaşamış herkes az çok bilir.
0
Karanlık dönemin karanlık prensi.
Anasol, d-anasol, anasol-m vs gibi ismini sayamayacağım garip garip toplama koalisyonlarda bulunmuş ancak halkın oy verip birinci yaptığı partiye kapısını kapatmış ve ülkenin kaosa sürüklenmesine sebebiyet verenlerden biri.
28 şubatın destekçisi, imam hatiplerin kapatılmasının sağlayıcısı ve kendisini protesto edip hakkını aramak isteyen halka “yarasa” demiş, o dönemki ekonominin çökmedinde payı olanlardan biri, say say bir çok falsosu olan biri.
İki de anektod geldi aklıma, biri kendimle ilgili, canlı olarak yakınen gördüğüm ilk ünlü olması. O zamanlar daha çiçeği burnunda genç bir bakandı, Özal başbakandı. Kabinede popülerdi, belki de bu yüzden çocuk halimle arabada tanıdığım tek siyasetçi olmuştu :)
İkincisi ise hem güldüğüm hem trajik bulduğum bir şey. Refahyol döneminde memur maaşları konusu gündemdeyken, muhalefet olarak hükümete yüklenip “en az yüzde 40 zam yapılmalı, bundan azını zam kabul etmeyiz, hükümet memura sahip çıkmıyor, zam isteriz de isteriz” minvali bastırırken; Erbakan, meşhur basın toplantısında yüzde 50 zam açıkladığında, bu sefer de hükümet devletin parasını çarçur ediyor, israf ediyor, fazla harcıyor vs diye çemkirmişti.
Bu arada yüzde elli zam da zammış hani, 4bin alıyorsun hopp altı bin oluyor. Bugun bile memurlar Mesut Yılmaz’ın itiraz edip eleştirdiği o zammın meyvesini yiyor.
Anasol, d-anasol, anasol-m vs gibi ismini sayamayacağım garip garip toplama koalisyonlarda bulunmuş ancak halkın oy verip birinci yaptığı partiye kapısını kapatmış ve ülkenin kaosa sürüklenmesine sebebiyet verenlerden biri.
28 şubatın destekçisi, imam hatiplerin kapatılmasının sağlayıcısı ve kendisini protesto edip hakkını aramak isteyen halka “yarasa” demiş, o dönemki ekonominin çökmedinde payı olanlardan biri, say say bir çok falsosu olan biri.
İki de anektod geldi aklıma, biri kendimle ilgili, canlı olarak yakınen gördüğüm ilk ünlü olması. O zamanlar daha çiçeği burnunda genç bir bakandı, Özal başbakandı. Kabinede popülerdi, belki de bu yüzden çocuk halimle arabada tanıdığım tek siyasetçi olmuştu :)
İkincisi ise hem güldüğüm hem trajik bulduğum bir şey. Refahyol döneminde memur maaşları konusu gündemdeyken, muhalefet olarak hükümete yüklenip “en az yüzde 40 zam yapılmalı, bundan azını zam kabul etmeyiz, hükümet memura sahip çıkmıyor, zam isteriz de isteriz” minvali bastırırken; Erbakan, meşhur basın toplantısında yüzde 50 zam açıkladığında, bu sefer de hükümet devletin parasını çarçur ediyor, israf ediyor, fazla harcıyor vs diye çemkirmişti.
Bu arada yüzde elli zam da zammış hani, 4bin alıyorsun hopp altı bin oluyor. Bugun bile memurlar Mesut Yılmaz’ın itiraz edip eleştirdiği o zammın meyvesini yiyor.
0
Avoiding The Puddle
Sözlükte neden Bulgaristan'ı kötüleme içerikli şeyler yazılıyor ? Adamlar şu haliyle bizden çok daha iyi durumda. Bildiğim kadarıyla paraları bizimki kadar değersiz değil ve bizde olduğu gibi yasaklar ülkesi de değiller.
Sözlükte neden Bulgaristan'ı kötüleme içerikli şeyler yazılıyor ? Adamlar şu haliyle bizden çok daha iyi durumda. Bildiğim kadarıyla paraları bizimki kadar değersiz değil ve bizde olduğu gibi yasaklar ülkesi de değiller.
0
komunist rejimden gelme ülke. görece geri kalmış bir ülkeydi. zaten şu anda bizden daha iyi duruma geldiklerinden, en azından para değeri açısından, onların üzerinden aslında kendimizi vuruyoruz.
0
Cem Yılmaz’ın “Ali Baba ve Yedi Cüceler” filmi hep eleştirilir ama Bulgaristan’ı ve soğuk savaş sonrası AB ve demokrasileşme süreci arasında kalan Doğu Avrupa ülkelerini çok iyi anlatır, bana kalırsa siyasi mizah filmidir. Filmi izlerseniz anlarsınız Bulgaristan’ın neden kötü olduğunu.
0
gittim, gördüm, yedim. gömülecek kadar kötü değil ama türkiyeden iyi olduğunu da söylemeyiz. ha iyi olduğu yönler de var elbette. ama moda, teknoloji, inşaat vs anlamında bir 10-20 yıl belki bizden geriler.
ülkede genç yok, hepsi almanyaya hollandaya kaçmış. kalanlar 50 yaş üstü. dolayısıyla o eski kafayı yaşamaya devam diyorlar. bürokrasi çok ağır ve hantal. çoğu yerde kural, müdürün ya da o an karşına çıkacak memurun kafasına göre işliyor.
üretim yok, sadece tarım o da, buğday, mısır, gül, lavanta. bizde de yok tabi de, katma değer yaratan hiç bir sanayi üretimleri yok.
yollar çok bozuk, hakkaten gittiğinizde, bizim yollara kurban oluyorsunuz. yol olmadığı gibi, inşaat da yok. hala komünizm döneminde yapılmış olan o eski rus filmlerindeki binalarda oturuluyor. inşaat ustası yok ve hatta tamirci de yok.
ha ama şu var, trafikte kurallara uyuluyor, kavşakta kimin geçiş üstünlüğü var, yayalara ne zaman yol verilir herkes biliyor ve uyuyor. sokaklarda bir tane dahi çöp yok, tüküren aksıran hayvan gibi bağıran yok, egzozu patlak araba ya da tekerlekli disko gibi dolaşan apaçi yok. istersen çıplak gez, dönen bakan, laf atan, sarkıntılık yapan yok. beyin s.ken çocuk bağırtısı yok.
ayrıca yasaklar ülkesi ne yazık ki. biz ordayken sofyada gösteriler vardı tam da bu konuda. hık diyeni alıyorlar içeri. zaten onların reis bizim reise hayranmış demokrasi konusunda. halk şikayetçi ama yapacak bir şey yok diyorlar. gençlerin kaçmasının bir sebebi de zaten bu kafa ve işsizlik.
ayrıca paraları bizimki kadar değersiz derseniz onlara ayıp etmiş olursunu. 4 sene önce gittiğimizde 1 leva 2 tl idi. şimdi 1 leva 4.5 tl.
zaten leva, euroya sabitlenmiş durumda. 2 euro eşittir 1 leva. dolayısıyla bizim tl euro karşısında değer kaybettikçe, leva karşısında da değer kaybediyor.
ülkede genç yok, hepsi almanyaya hollandaya kaçmış. kalanlar 50 yaş üstü. dolayısıyla o eski kafayı yaşamaya devam diyorlar. bürokrasi çok ağır ve hantal. çoğu yerde kural, müdürün ya da o an karşına çıkacak memurun kafasına göre işliyor.
üretim yok, sadece tarım o da, buğday, mısır, gül, lavanta. bizde de yok tabi de, katma değer yaratan hiç bir sanayi üretimleri yok.
yollar çok bozuk, hakkaten gittiğinizde, bizim yollara kurban oluyorsunuz. yol olmadığı gibi, inşaat da yok. hala komünizm döneminde yapılmış olan o eski rus filmlerindeki binalarda oturuluyor. inşaat ustası yok ve hatta tamirci de yok.
ha ama şu var, trafikte kurallara uyuluyor, kavşakta kimin geçiş üstünlüğü var, yayalara ne zaman yol verilir herkes biliyor ve uyuyor. sokaklarda bir tane dahi çöp yok, tüküren aksıran hayvan gibi bağıran yok, egzozu patlak araba ya da tekerlekli disko gibi dolaşan apaçi yok. istersen çıplak gez, dönen bakan, laf atan, sarkıntılık yapan yok. beyin s.ken çocuk bağırtısı yok.
ayrıca yasaklar ülkesi ne yazık ki. biz ordayken sofyada gösteriler vardı tam da bu konuda. hık diyeni alıyorlar içeri. zaten onların reis bizim reise hayranmış demokrasi konusunda. halk şikayetçi ama yapacak bir şey yok diyorlar. gençlerin kaçmasının bir sebebi de zaten bu kafa ve işsizlik.
ayrıca paraları bizimki kadar değersiz derseniz onlara ayıp etmiş olursunu. 4 sene önce gittiğimizde 1 leva 2 tl idi. şimdi 1 leva 4.5 tl.
zaten leva, euroya sabitlenmiş durumda. 2 euro eşittir 1 leva. dolayısıyla bizim tl euro karşısında değer kaybettikçe, leva karşısında da değer kaybediyor.
0
Büyük ihtimal kıskançlık. Adamlar AB üyesi.
-Sen ben turistik vize alacaz diye uğraşıyoruz. Bulgar gençleri çalışacak ülke seçiyorlar.
-Sen ben araba alacaz diye kasıyoruz. Adamlar telefon alir gibi 2. El alman arabası alıyor.
- Eğitim sistemi bizdeki kadar bozuk değil.
- Türkiye kadar kadına şiddet sorun değil.
- Evet Türkiye de fabrika var . Usta var . Yollar güzel. Genc nüfus var. Ama şuan AB kimliği verseler Türkiye'de kaç kişi kalır ?
-Sen ben turistik vize alacaz diye uğraşıyoruz. Bulgar gençleri çalışacak ülke seçiyorlar.
-Sen ben araba alacaz diye kasıyoruz. Adamlar telefon alir gibi 2. El alman arabası alıyor.
- Eğitim sistemi bizdeki kadar bozuk değil.
- Türkiye kadar kadına şiddet sorun değil.
- Evet Türkiye de fabrika var . Usta var . Yollar güzel. Genc nüfus var. Ama şuan AB kimliği verseler Türkiye'de kaç kişi kalır ?
0
son on yılda bizim ekonomi dibe doğru çöküşe geçmeseydi bulgaristan'ı kimse eleştirmeye bile zahmet etmezdi. sırf ab üyesi diye neyi bizden çok iyi?
ayrıca ülkeleri "gençleri istediği zaman almanya'da fransa'da çalışabilir" diye iyi kötü şeklinde sınıflandırmak çok üzücü. koskoca türkiye cumhuriyeti'nin vatandaşları ab'ye girmeyi bu ülkelere kapağı atma fırsatı olarak görmesi benim için hayalkırıklığı. istanbul'da ankara'da yönetim nasıl el değiştirdi ve her şey yavaş yavaş avrupa standartlarna getiriliyorsa ülkenin yönetimi de el değiştirdiğinde kısa sürede benzer bir süreçten geçip hak ettiği yere ulaşacaktır diye umuyorum.
ayrıca ülkeleri "gençleri istediği zaman almanya'da fransa'da çalışabilir" diye iyi kötü şeklinde sınıflandırmak çok üzücü. koskoca türkiye cumhuriyeti'nin vatandaşları ab'ye girmeyi bu ülkelere kapağı atma fırsatı olarak görmesi benim için hayalkırıklığı. istanbul'da ankara'da yönetim nasıl el değiştirdi ve her şey yavaş yavaş avrupa standartlarna getiriliyorsa ülkenin yönetimi de el değiştirdiğinde kısa sürede benzer bir süreçten geçip hak ettiği yere ulaşacaktır diye umuyorum.
0
Bulgaristan bizden çok daha iyi durumda falan değil, iyi durumda bile değil.Kim uyduruyor bunları. Bulgaristan, Romanya falan gibi AB üyesi bazı ülkeler var, hala bizden her yönden çok geride. Gittim gördüm.
0
"ab'ye girmeyi bu ülkelere kapağı atma fırsatı olarak görmesi benim için hayalkırıklığı"
Normalde kimseye cevap vermek istemem . Ama Rüyalar gerçek olmuyor.
Öğretmen, Mühendis , Teknisyen vs Türkiye'de ne kadar kazanabiliyor ? 1000 euro alabiliyor mu ? Yeni mezunu sormuyorum deneyimliler. C-level olup .maaşı 2000 euro olmayan kaç kişi var.
Türkiye'de ortalama üstü maaş dediğiniz şey . AB'nin işsizlik maaşıdan az kardeşim.
Normalde kimseye cevap vermek istemem . Ama Rüyalar gerçek olmuyor.
Öğretmen, Mühendis , Teknisyen vs Türkiye'de ne kadar kazanabiliyor ? 1000 euro alabiliyor mu ? Yeni mezunu sormuyorum deneyimliler. C-level olup .maaşı 2000 euro olmayan kaç kişi var.
Türkiye'de ortalama üstü maaş dediğiniz şey . AB'nin işsizlik maaşıdan az kardeşim.
0
dissendium
Yeni mezun bir mühendisim. Bir CNC işine başvurmuştum. Kabul edersem çalışma şansım var. Başvurduğum işte makineyle ilgili kodlama yapılıyor. Bu mühendislikle ilgili bir iş ama tam olarak mühendis işi değil. Tecrübe kazanmak için çalışmayı kabul etsem mi? Aslında ilgili olduğum bir konu ama iş seviy
Yeni mezun bir mühendisim. Bir CNC işine başvurmuştum. Kabul edersem çalışma şansım var. Başvurduğum işte makineyle ilgili kodlama yapılıyor. Bu mühendislikle ilgili bir iş ama tam olarak mühendis işi değil. Tecrübe kazanmak için çalışmayı kabul etsem mi? Aslında ilgili olduğum bir konu ama iş seviyemin biraz altında kaldığı için kararsız kaldım.
0
Abi garsonluk veya satis degil ki mis gibi uzmanliginla alakali is. Her turlu issiz kalmaktan iyidir ben olsam topuklarim gotume vurarak kosardim
0
tasarım mühendisi pozisyonunda çalışmıştım. cnc'yi genelde lise mezunu arkadaşlar ya da teknikerler yapıyordu. bilme ihtiyacı hiç hissetmedim. solidworks'ten çizip sisteme yüklüyorduk onlar aşağıdan çekip frezeyi programlıyorlardı. yine de bir parçanın nasıl işlenmesi gerektiğini, ya da işlenebilirliğini öğrenmek açısından çok iyi bir fırsat olur. cnc tezgahlarını çok iyi öğrenirsiniz. ileride mühendis olarak çalışırken kimse size burası böyle işlenemez demez. mantığını iyi kavrarsınız. ama birkaç aydan fazla çalışmayın derim. dediğiniz gibi biraz seviyenin altında kalıyor.
0
@bohr, ben de aynı şekilde düşünüyorum ama birkaç ay çalışıp sonra bırakmak da çalışılan yere haksızlık oluyor biraz. O yüzden kararsız kaldım.
Teşekkür ederim cevaplar için.
Teşekkür ederim cevaplar için.
0
O iş yerinde kariyer hedefliyorsan devam et. Müh. olduğun için bir gün o tezgahtan alınıp masa başına geçersin, imalattan geldiğin için o iş yeri için altın bilezik olursun.
0
bu senin ana işin olmasın. senin işin bu değil. iki-üç ay çalış sonra mühendis olarak devam et.(edebiliyorsan)
mühendisin detaylıca bilmesi güzel ama şart değil.
mühendisin detaylıca bilmesi güzel ama şart değil.
0
Bence güzel bir fırsat fabrikanın durumunada bağlı olarak.
İlk başta parça değiştirme işlerine bakarsın sonra gelen parçaya göre kod girme işini öğrenirsin hem malzemeleri tanırsın hem ölçü almayı işleme sürecini öğrenirsin.
Kendini geliştirip çizimi ve cam i öğrenirsin.
Denk gelen firmalara bağlı oluyor çoğu mühendislik işi daha teknik işler dönüyor talaşlı imalatta seve seve yapardım ben olsam. Boryağ kokusu ve talaş temizleme işin diğer tarafları.
Mühendis diye alıp tüm ayak işlerinede koşturabilirlerdi :)
İlk başta parça değiştirme işlerine bakarsın sonra gelen parçaya göre kod girme işini öğrenirsin hem malzemeleri tanırsın hem ölçü almayı işleme sürecini öğrenirsin.
Kendini geliştirip çizimi ve cam i öğrenirsin.
Denk gelen firmalara bağlı oluyor çoğu mühendislik işi daha teknik işler dönüyor talaşlı imalatta seve seve yapardım ben olsam. Boryağ kokusu ve talaş temizleme işin diğer tarafları.
Mühendis diye alıp tüm ayak işlerinede koşturabilirlerdi :)
0
sonhakan
....
....
0
en yakın arkadaşım ise söylerim. kesin emin olmam şart. normal arkadaşım ise söylemezdim.
0
En yakın arkadaşımın karakterine bağlı. Eğer kendisine aldatıldığını söylediğimde akıllıca davranacak biriyse kendim açıkça söylerim. Ama söylediğimde saçma sapan davranacak biriyse kendim söylemem. Ona aldatıldığına dair şüphelenmesine sağlayacak şekilde davranırım.
Sevgilisine/eşine bu duruma yakıştırmayıp bana kötü davranıp, beni suçlayabilir. Aldatıldığını biliyor bunu kabul etmiş olabilir, aldatıldığını yüzüne söylediğim için beni kötü bilebilir. Aldatıldığını söylerim bana inanmaz beni suçlar. Her şey olabilir.
Sevgilisine/eşine bu duruma yakıştırmayıp bana kötü davranıp, beni suçlayabilir. Aldatıldığını biliyor bunu kabul etmiş olabilir, aldatıldığını yüzüne söylediğim için beni kötü bilebilir. Aldatıldığını söylerim bana inanmaz beni suçlar. Her şey olabilir.
0
Hayır. Belki sineye çekilecek, kurtarılacak bir evlilik olan biteni ben biliyorum diye, bunu ifşa eden benim diye bitebilir. Şartları bilmiyoruz. Çocuk varsa ortada durum daha komplike. "Karın/kocan seni aldatıyor" demek dile kolay ayrıca.
0
iki kişilik ilişkilere dahil olmamak, bu işlere dikkat etmek lazım.
üstelik çok fazla değişken var.
nasıl bir aldatma?
beş yıldır devam eden bir ilişki mi, tek gecelik sarhoşken yaşanan bir şey mi?
ben bunu nasıl öğrendim, nereden biliyorum?
evliler mi, üç aydır çıkıyorlar mı?
kesin bir cevap vermek çok zor.
ama uzun süreli bir evlilik falan söz konusuysa, bilmesi gerektiğinden yüzde yüz eminsem, belki önce aldatan tarafla konuşup onun itiraf etmesi için uğraşabilirim.
veya en azından durumla ilgili diğer tarafın düşüncelerini öğrenebilirim, ona göre hareket ederim.
ya da belki ben yine söylemem ama bir şekilde öğrenmesini sağlarım.
önemsiz ya da yeni bir ilişkiyse direkt yüzüne söylerdim ama ciddi bir durumsa gidip yüzüne söylemek en son tercihim olurdu muhtemelen.
üstelik çok fazla değişken var.
nasıl bir aldatma?
beş yıldır devam eden bir ilişki mi, tek gecelik sarhoşken yaşanan bir şey mi?
ben bunu nasıl öğrendim, nereden biliyorum?
evliler mi, üç aydır çıkıyorlar mı?
kesin bir cevap vermek çok zor.
ama uzun süreli bir evlilik falan söz konusuysa, bilmesi gerektiğinden yüzde yüz eminsem, belki önce aldatan tarafla konuşup onun itiraf etmesi için uğraşabilirim.
veya en azından durumla ilgili diğer tarafın düşüncelerini öğrenebilirim, ona göre hareket ederim.
ya da belki ben yine söylemem ama bir şekilde öğrenmesini sağlarım.
önemsiz ya da yeni bir ilişkiyse direkt yüzüne söylerdim ama ciddi bir durumsa gidip yüzüne söylemek en son tercihim olurdu muhtemelen.
0
Kanıt varsa söylerim. Ama söylemeden görmesini, anlamasını sağlamanın bir yolu varsa denerim.
0
bu sorunun cevabı kesin değil.
en yakın arkadaşım bunu benden öğrenirse ve daha sonrasında eşini affederse benimle olan arkadaşlığı da zarar görebilir.
belki ilk etapta aldatan kişiye bu konuyu bildiğimi belli ederim.
ama şahit oldum diye beni imha edecek insanlar değillerse tabi :)
en yakın arkadaşım bunu benden öğrenirse ve daha sonrasında eşini affederse benimle olan arkadaşlığı da zarar görebilir.
belki ilk etapta aldatan kişiye bu konuyu bildiğimi belli ederim.
ama şahit oldum diye beni imha edecek insanlar değillerse tabi :)
0
söylerim. ama dikkatli ol senin kıskançlıktan bunu yaptığını düşünebilir. emin ol.
0
En berbat ikilemlerden biri. İnan onun yerine yakaladığım adamı/kadını orada ifşa etmeyi tercih ederim. Söylesen belki biliyor ama harekete geçmek için doğru zamanı bekliyor. Ben söyleyince zamanlamasını bozmak zorunda kalacak, daha erken hareket edecek. Ya da sineye çekmeyi düşünüyor. Ya da kendi yakaladı ama bir şans vermeyi düşündü. Bin türlü senaryo. Bakmayın "ben bana söylensin isterim" diyenlere. Bilmeyi istemekle yüzyüze birinden duymayı istemek farklı şeyler. "Bir dost" notu ile iletilen mesajlar çok daha doğru gibi geliyor bana.
0
Dünya da insanlar da çok garip. Bazen suçu gösterirsin, suçlu sen olursun. Onlar yine mutlu olur, olan sana olur.
O yüzden benim söylediğimi bilmeden bir şekilde söylemeye çalışırım. Farklı bir mailden tüm bildiklerimi sıralarım mesela. Veya farklı bir hesaptan instagramdan vs.
Yani bir şekilde söylerim evet. Çünkü kendimi onun yerine koyarım. Aldatıldığını bilmeden ilişki yürütmek çok kötü bir şey.
Ama soru şöyle olsaydı; yakın bir arkadaşım sevgilisini aldatıyorsa, onu gidip kıza söyleyemem sanırım. Kötü bir şey, biliyorum ama arkadaşımı satamam sanırım. En fazla bu böyle olmaz git ona söyle veya ayrıl falan derim. Kendimi yakın bir arkadaşımın yerine koyabiliyorum ama karşı tarafın yerine koyamıyorum sanırım :D
O yüzden benim söylediğimi bilmeden bir şekilde söylemeye çalışırım. Farklı bir mailden tüm bildiklerimi sıralarım mesela. Veya farklı bir hesaptan instagramdan vs.
Yani bir şekilde söylerim evet. Çünkü kendimi onun yerine koyarım. Aldatıldığını bilmeden ilişki yürütmek çok kötü bir şey.
Ama soru şöyle olsaydı; yakın bir arkadaşım sevgilisini aldatıyorsa, onu gidip kıza söyleyemem sanırım. Kötü bir şey, biliyorum ama arkadaşımı satamam sanırım. En fazla bu böyle olmaz git ona söyle veya ayrıl falan derim. Kendimi yakın bir arkadaşımın yerine koyabiliyorum ama karşı tarafın yerine koyamıyorum sanırım :D
0
Fiyu
-Fiyatlar ve eğitim göz önünde bulundurulduğunda nereyi tavsiye edersiniz?-6 aylık bir eğitime başlamak istiyorum ,ne kadara mal olur?-İngilizceyi çatır çatır konuşabilecek miyim?Belki çok sorulmuştur ama yine de sormak istedim.
-Fiyatlar ve eğitim göz önünde bulundurulduğunda nereyi tavsiye edersiniz?
-6 aylık bir eğitime başlamak istiyorum ,ne kadara mal olur?
-İngilizceyi çatır çatır konuşabilecek miyim?
Belki çok sorulmuştur ama yine de sormak istedim.
-6 aylık bir eğitime başlamak istiyorum ,ne kadara mal olur?
-İngilizceyi çatır çatır konuşabilecek miyim?
Belki çok sorulmuştur ama yine de sormak istedim.
0
Fiyatlara Trdeki aracı eğitim kurumlarınin sayfasından bakabilirsiniz, bu şirketler ücret almaz.
EF English Test sitesinden duzeyinizi ölçmeniz lazım.
Yabancı dile karşı korkunuz gider, anlasabilecek şekilde konuşursunuz ama en az B1 ile gitmeniz lazım. Bence 6 ay için yurtdisina 60-100 bin TL gibi para dokulmez. Onun yerine internetten özel ders alın.
EF English Test sitesinden duzeyinizi ölçmeniz lazım.
Yabancı dile karşı korkunuz gider, anlasabilecek şekilde konuşursunuz ama en az B1 ile gitmeniz lazım. Bence 6 ay için yurtdisina 60-100 bin TL gibi para dokulmez. Onun yerine internetten özel ders alın.
0
bugüne kadar 2 arkadaşı İngiltere'ye gönderdim. bir tanesi 3 ay kaldı, yabancı biriyle iş muhabbeti yapacak kadar konuşuyor. ama uzun uzadıya rapor vs yazamaz, yazar ama kötü olur. diğeri 12 ay kaldı ama tam ortada ailesini görmek için Türkiye'ye gelmişti. gayet akıcı konuşuyordu. 12 ay sonunda çatır çatır konuşuyordu.
ama tabii biraz da seninle alakalı. yıllar önce 1 sene kadar kalmış bir tanıdığım var. sıfır ingilizce.
ama tabii biraz da seninle alakalı. yıllar önce 1 sene kadar kalmış bir tanıdığım var. sıfır ingilizce.
0
black mamba
sosyal bilimlere ilgim var. psikoloji, sosyoloji, iktisat, tarih ile ilgili kendimce bir şeyler okuyorum. ama sistematik bir okuma yapmadım. bir de ortalardan başlayınca tam verimli olmuyor. mesela temel psikoloji bilgim yüzeysel, psikolojiye giriş okumadan bilişsel davranıçşı terapiyle ilgili bir ş
sosyal bilimlere ilgim var. psikoloji, sosyoloji, iktisat, tarih ile ilgili kendimce bir şeyler okuyorum. ama sistematik bir okuma yapmadım. bir de ortalardan başlayınca tam verimli olmuyor. mesela temel psikoloji bilgim yüzeysel, psikolojiye giriş okumadan bilişsel davranıçşı terapiyle ilgili bir şeyler okudum. o yüzden bu alanlarda en temelden bir şeyler okumak istiyorum. bu anlamda genel önerileriniz varsa alabilirim.
dünya tarihini nereden okumalıyım? resmi tarih ekseninden ziyade evrensel bakabilen bir tarihçi var mı? Susan Wise Bauer önerisine denk genlmiştim bir duyuruda. başlayım mı ondan?
dünya tarihini nereden okumalıyım? resmi tarih ekseninden ziyade evrensel bakabilen bir tarihçi var mı? Susan Wise Bauer önerisine denk genlmiştim bir duyuruda. başlayım mı ondan?
0
tuborg yesili
Buzdolabını verdim bugün önümde 20 gün var buzdolabı olmadan yaşayacağım.Öncelikle elimde dondurulmuş pizza soğan halkası vs kaldı bunları ne yapayım? Süt yoğurt gibi şeyler dışarda kalır mı?20 gün idare edebilir miyim ne yesem ne yapsam sizce?Teşekkür ederim
Buzdolabını verdim bugün önümde 20 gün var buzdolabı olmadan yaşayacağım.
Öncelikle elimde dondurulmuş pizza soğan halkası vs kaldı bunları ne yapayım?
Süt yoğurt gibi şeyler dışarda kalır mı?
20 gün idare edebilir miyim ne yesem ne yapsam sizce?
Teşekkür ederim
Öncelikle elimde dondurulmuş pizza soğan halkası vs kaldı bunları ne yapayım?
Süt yoğurt gibi şeyler dışarda kalır mı?
20 gün idare edebilir miyim ne yesem ne yapsam sizce?
Teşekkür ederim
0
her akşam eve gelirken günlük alışveriş yap, sütü 200ml lik al, açınca 1 defa da bitirirsin.
20 gün yaşanır ya ne olacak ki. günlük alıp hemen pişirmek tüketebilmek önemli.
süt açılmadığı sürece bozulmaz,
yoğurt da 2 gün dayanır. yoğurtta olabilecek şey ekşimesi olur oradan anlarsın.
20 gün yaşanır ya ne olacak ki. günlük alıp hemen pişirmek tüketebilmek önemli.
süt açılmadığı sürece bozulmaz,
yoğurt da 2 gün dayanır. yoğurtta olabilecek şey ekşimesi olur oradan anlarsın.
0
Dondurulmuş ürünler çöp,
Sütü açılan kutuyu gün içinde bitirirsen dayanır, kapalı oda sıcaklığında da bekleyebilen bir şey.
Süt dışında peynir oda sıcaklığında bekleyebilir sanırım ama süzme peynir olmaz galiba.
Yoğurt da pek bekleyemez gibi ama 1 günü çıkarır bence.
Sütü açılan kutuyu gün içinde bitirirsen dayanır, kapalı oda sıcaklığında da bekleyebilen bir şey.
Süt dışında peynir oda sıcaklığında bekleyebilir sanırım ama süzme peynir olmaz galiba.
Yoğurt da pek bekleyemez gibi ama 1 günü çıkarır bence.
0
Meyve, sebze, salata yiyerek. Et ve türevlerini yemekte kullanacağın kadar, günlük alarak.
İkinci opsiyon, komşun dolabının bir rafını sana bırakabilir? Komşuluk böyle günler için var.
İkinci opsiyon, komşun dolabının bir rafını sana bırakabilir? Komşuluk böyle günler için var.
0
Ben gunluk alisveris yapiyordum (1,5 ay kadsr buzdolapsiz yasadim)
Sebzeler zaten sorun degil.
Biraz soguk bir yerdeysen peynir, sut pencere disina koyabilirsin. Ben oyle yapmistim. Mart ayiydi
Sebzeler zaten sorun degil.
Biraz soguk bir yerdeysen peynir, sut pencere disina koyabilirsin. Ben oyle yapmistim. Mart ayiydi
0
Buzdolapsız yaklaşık 10 aydır yaşıyoruz. Şansa bir türlü alamadık hep bir terslik çıktı. Gelecek aylarda alacağız.
Şu ana kadar çok sıkıntı çektik her şey hemen bozuluyor. Salça dediğimiz şey 2 güne küf oluyor. Soğan halkası, nugget, et gibi şeyleri hemen tüketmeliyiz ertesi güne kalmıyor.
Şu ana kadar çok sıkıntı çektik her şey hemen bozuluyor. Salça dediğimiz şey 2 güne küf oluyor. Soğan halkası, nugget, et gibi şeyleri hemen tüketmeliyiz ertesi güne kalmıyor.
0
süt günlük değilse bayağı dayanıyor onlar ya. benim ev arkadaşım sütü dolaba koymuyordu 1-2 hafta gidiyordu hatırladığım kadarıyla.
0
Komple yurtdışına gittiğimizden eşyaları elden çıkarıyorum. Tamir vs değil evdeki 20 günüm son.
Derin dondurucuda kalan pizza ve soğan halkasını daha yeni açılmamış paket olarak bile zor kabul etti komşular dondurulmuş ürün kullanmıyoruz biz diye. Değil ki onlardan kendim için rica edeyim :)
Derin dondurucuda kalan pizza ve soğan halkasını daha yeni açılmamış paket olarak bile zor kabul etti komşular dondurulmuş ürün kullanmıyoruz biz diye. Değil ki onlardan kendim için rica edeyim :)
0
karaca2
Merhaba. Somon füme ile yapılacak lezzetli tarifleriniz var mıdır? İnternette dolandım ama niyeyse beğenemedim.
Merhaba. Somon füme ile yapılacak lezzetli tarifleriniz var mıdır? İnternette dolandım ama niyeyse beğenemedim.
0
harika bir soğuk sandviç tarifi;
en mayalısından ekşi mayalı esmer çıtır ekmek dilimlerine labne peynir güzelce sürülür. Ardından iki ince dilim avokado yerleştirildikten sonra somon füme onun üzerine yatırılır. Elinizde varsa biraz kapari turşusuyla lezzet katılır ve ikinci dilim labneli ekmek üzerine kapatılır ve afiyetle yenir.
en mayalısından ekşi mayalı esmer çıtır ekmek dilimlerine labne peynir güzelce sürülür. Ardından iki ince dilim avokado yerleştirildikten sonra somon füme onun üzerine yatırılır. Elinizde varsa biraz kapari turşusuyla lezzet katılır ve ikinci dilim labneli ekmek üzerine kapatılır ve afiyetle yenir.
0
Salmon Benedict ve gravlax benim sevdiğim iki yemektir. Biri kahvaltılık biri akşam veya öğlen beyaz şarapla :D
0
Sashimi olarak sunulabilir (biraz zeytinyagi ve kiraz gibi bir meyveyle). kanepe yapilabilir altinda avokado puresi ile.
yemek.com
Bir de soyle bir tarif var, fikir vermesi acisindan. Herhangi bir seyi panna cotta veya pure yapip somon fumeyle sunabilirsiniz mesela cok sık olur
www.kitchenstories.com
yemek.com
Bir de soyle bir tarif var, fikir vermesi acisindan. Herhangi bir seyi panna cotta veya pure yapip somon fumeyle sunabilirsiniz mesela cok sık olur
www.kitchenstories.com
0
krema, az bir bezelye, bol parmesan ve somon füme ile muhteşem bir makarna ortaya çıkar. yapacağım ben de bir ara.
0
pantepember
Fikriniz nedir?Kolu çevirip kapının dilini açarak, hatta diğer elle hafifçe destekleyerek, ya da anahtarla dili çevirerek usulca, sessizce kapamak varken...Neden "dan!" diye çarparlar?Hadi bunu da geçtim, neden o kapının dilini yağlamazlar, bu yüzden kapının anahtarla açılışı bile duyulur her seferi
Fikriniz nedir?
Kolu çevirip kapının dilini açarak, hatta diğer elle hafifçe destekleyerek, ya da anahtarla dili çevirerek usulca, sessizce kapamak varken...
Neden "dan!" diye çarparlar?
Hadi bunu da geçtim, neden o kapının dilini yağlamazlar, bu yüzden kapının anahtarla açılışı bile duyulur her seferinde?
O çıkan sesten, bir nedenle, bir haz mı alırlar?
Kolu çevirip kapının dilini açarak, hatta diğer elle hafifçe destekleyerek, ya da anahtarla dili çevirerek usulca, sessizce kapamak varken...
Neden "dan!" diye çarparlar?
Hadi bunu da geçtim, neden o kapının dilini yağlamazlar, bu yüzden kapının anahtarla açılışı bile duyulur her seferinde?
O çıkan sesten, bir nedenle, bir haz mı alırlar?
0
Hangi ülkeden bahsettiğinize bağlı. Genelde toplu yaşamın getirdiği kuralları bilmemekten veya bilip de görmezden gelmekten kaynaklanır. Sabahın 7’sinde düşmana vurur gibi kapıyı göçertiyorsa adam isterse yağdanlıkla gezse nafile.
0
kapı kol çevrilerek kapanmak zorunda değil. o kapının dili eğimli üretildiğine göre iterek kapatılabilmesi için yapılmış. kapılar eskiyse onu bilemem.
0
abi sen benim komşum musun yoksa tam az önce bu konuyla ilgili bir duyuru açtım sdfgsdfgs
0
Pasif agresif tepkilere alıştığı için. Çocuklar ebeveynlerine, kadınlar kocalarına, kocaları herkese karşı pasif agresif tepkiler gösterdiğinden kapı çarpma, dan dun hareket ederek rahatsız etme gibi aksiyonlara girerler.
0
Zamanında bir apartman yöneticisi panoya "kapıları yavaş çarpın" diye yazı asmıştı :)
Kafaya bakın yani. Çarpmak o kadar doğal ki yavaş olacakmış.
Kafaya bakın yani. Çarpmak o kadar doğal ki yavaş olacakmış.
0
@xportant Birkaç Avrupa şehrinde evlerde misafir olarak kaldım. Hiç böyle bir şeye rastlamadım (tabii ki bir nedenle fark etmemiş de olabilirim). Mesela Malmö, Viyana, Hamburg, Sofya, Brugge.
Bu ülke insanının gürültücü olduğunu düşünüyorum.
Olur olmaz korna çalmak da bir başka gösterge. Kornayla tanıdık selamlamak, kornayla seslenmek, kornayla otopark kapısı açtırmak...
Bu ülke insanının gürültücü olduğunu düşünüyorum.
Olur olmaz korna çalmak da bir başka gösterge. Kornayla tanıdık selamlamak, kornayla seslenmek, kornayla otopark kapısı açtırmak...
0
Kapının kapandigindan emin olmak için. :) Hızlı çarpılırsa daha iyi kapanır.
Muslukları da böyle kapatırlar sıkı sıkı. Ama ne kadar çok sikarlarsa o kadar daha çabuk bozulur musluklar. Arabanın kilitleme tuşuna 2 kere basarlar filan.
Muslukları da böyle kapatırlar sıkı sıkı. Ama ne kadar çok sikarlarsa o kadar daha çabuk bozulur musluklar. Arabanın kilitleme tuşuna 2 kere basarlar filan.
0
bende anlam veremiyorum neden bu şekilde bir davranış sergiliyor insanlarımız.
0
Dusuncesizlik. Kapiyi itmek kolaylarina geliyor ve bu hareketin sonucunda gurultu cikacagi ve bundan birilerinin rahatsiz olabilecegini dusunmuyorlar. Farkinda olmamak tamamen. Bazisi nazik uyarilari dikkate alip farkindalik gelistiriyor, bazisi "ne var canim kapi kapatiyoruz alt tarafi" diyip defansa geciyor. Defansa gecen haksiz oldugunu fark etse bile sonrasinda sirf tukurdugunu yalamamak icin tavrini degistirmiyor. Bazisi da nazikce uyarmak yerine 'kapiyi yavas kapat lan hayvan' diye giriyor lafa mesela, onlar zaten bastan 5-0 geride basliyorlar sorunu cozmeye. Insanin dikkat edesi varsa bile muhattabini dikkate deger bulmuyor boyle olunca.
0
marowak
Bir grup çocuğun hayatın gerçekleriyle yüzleştiği, zorluklarla birlikte mücadele ettiği, dram türünde bir film öneriniz varsa paylaşırsanız sevinirim.
Bir grup çocuğun hayatın gerçekleriyle yüzleştiği, zorluklarla birlikte mücadele ettiği, dram türünde bir film öneriniz varsa paylaşırsanız sevinirim.
0
Breakfast club, tam değil aslında da güzel film. Birbirinden farklı bir grup genç okul cezası bütün günü beraber geçiriyolar
0
the perks of being a wallflower
breakfast club benzeri, st. elmo's fire.
edit : sleepers evet kesinlikle.
breakfast club benzeri, st. elmo's fire.
edit : sleepers evet kesinlikle.
0
prole
-nı nasıl anlarım? Binamız yeni. Karşı dairemiz banyoda ve sanırım özellikle taharet musluğunu açınca bize ses geliyor "fıssss" diye. Biraz araştırınca yüksek basınç kaynaklı olabileceğini gördüm. Bir regülatör/basınç düşürücü ile sorunu belki çözerim dedim. Zira aynı zamanda bu basınç düşürücüler,
-nı nasıl anlarım? Binamız yeni. Karşı dairemiz banyoda ve sanırım özellikle taharet musluğunu açınca bize ses geliyor "fıssss" diye. Biraz araştırınca yüksek basınç kaynaklı olabileceğini gördüm. Bir regülatör/basınç düşürücü ile sorunu belki çözerim dedim. Zira aynı zamanda bu basınç düşürücüler, yüksek basınçta oluşacak herhangi bir soruna karşı da önlem oluyor. Ancak ben eve gelen su basıncının yüksek olup olmadığını bir manometreli basınç düşürücü almadan nasıl anlayabilirim?
0
bunu bireysel olarak almak saçma değil mi? apartmanda böyle bir şeyin olması gerekiyordu sanki.
0
Bir fikrim yok. Tek bildiğim daire girişindeki saatlerde bunun olmadığı. Binada ana saatte olması ise saçma olurdu (katlar arası basınç farkından dolayı).
0
kapı önündeki vanayı ne kadar açtığınıza da bağlı bu.
bir adet musluğu sökeceksiniz yerine bir adet manometre takacaksınız ve vanayı açacaksınız ancak bu şekilde öğrenebilirsiniz başka yolları da tabiki var.
(bkz: akışkanlar mekaniği)
bir adet musluğu sökeceksiniz yerine bir adet manometre takacaksınız ve vanayı açacaksınız ancak bu şekilde öğrenebilirsiniz başka yolları da tabiki var.
(bkz: akışkanlar mekaniği)
0
Vana kısmak basıncı düşürmez, suyun akış hızını düşürür ama basınç düşmez.
Nanometre filan kullanmadan bir musluğun belirli bir hacimdeki suyu ne kadar sürede doldurduğunu test edip tahmin edilebilir belki?
Benim mesela bahçe sulamamda kısıtlama yok çünkü basın ihtiyacım var, ama eve giren suyu düşürdüm basınç düşürücü ile. Aradaki fark gündüzle gece gibi.
Nanometre filan kullanmadan bir musluğun belirli bir hacimdeki suyu ne kadar sürede doldurduğunu test edip tahmin edilebilir belki?
Benim mesela bahçe sulamamda kısıtlama yok çünkü basın ihtiyacım var, ama eve giren suyu düşürdüm basınç düşürücü ile. Aradaki fark gündüzle gece gibi.
0
opitseri
Yakın zamanda kullanan birileri varsa nasıl olduğunu anlatabilir mi? Fiyat,elektrik tutarı nasıl değişti.
Yakın zamanda kullanan birileri varsa nasıl olduğunu anlatabilir mi? Fiyat,elektrik tutarı nasıl değişti.
0
üzerinde yazan güce göre hesaplayabilirsiniz saatlik kaç lira yaktığını.
0
Aşırı elektrik tüketiyor geçen kış faturayı ikiye katlamıştı asla almayın.
0
Take it away honey
Duyurunun beyaz yakalıları merhaba,Yaklaşık 6 yıldır çalıştığım yerden şartlar kötü olduğu için 2 ay önce istifa etmiştim. Ancak gittiğim yerde üstümle problemler yaşadım ve çıktığım şirket mevcut şartları mı iyileştirme sözü verip gelmemi istedi. Ben de maddi şartlar dışında her şey rahat olduğu iç
Duyurunun beyaz yakalıları merhaba,
Yaklaşık 6 yıldır çalıştığım yerden şartlar kötü olduğu için 2 ay önce istifa etmiştim.
Ancak gittiğim yerde üstümle problemler yaşadım ve çıktığım şirket mevcut şartları mı iyileştirme sözü verip gelmemi istedi. Ben de maddi şartlar dışında her şey rahat olduğu için tamam dedim. 2 hafta önce tekrar başladım.
Sorun şu ki 3 aydır mülakat aşamasında olduğum şirketten dün kabul aldım. İyileştirilmiş ücretinde üstünde bir ücret ile. Ancak şu an kafam karışık 2. kez istifa edersem olacaklar malum kavga kıyamet olacaktır.
Sizce ne yapmalı?
Daha önce böyle bir durum deneyimi olan varsa yardımcı olabilir mi?
Yaklaşık 6 yıldır çalıştığım yerden şartlar kötü olduğu için 2 ay önce istifa etmiştim.
Ancak gittiğim yerde üstümle problemler yaşadım ve çıktığım şirket mevcut şartları mı iyileştirme sözü verip gelmemi istedi. Ben de maddi şartlar dışında her şey rahat olduğu için tamam dedim. 2 hafta önce tekrar başladım.
Sorun şu ki 3 aydır mülakat aşamasında olduğum şirketten dün kabul aldım. İyileştirilmiş ücretinde üstünde bir ücret ile. Ancak şu an kafam karışık 2. kez istifa edersem olacaklar malum kavga kıyamet olacaktır.
Sizce ne yapmalı?
Daha önce böyle bir durum deneyimi olan varsa yardımcı olabilir mi?
0
mevcut hayat pahalılığında ekonomik koşullarımı yetersiz buluyorum ve beklentimi karşılamaya razı olmayacağınızı düşündüğümden istifa etmek istiyorum de geç.
0
etik olmaz yaptığın. yeni şirketin de belki uzun soluklu olmayacak. ama 6 yıldır calısıtıgın yerde kosullar nasıl insanlar nasıl biliyosun.
0
şartlar iyiyse düşünmene gerek yok. kimseye ayıp olacak diye daha iyi şartları kaçırmak istemezsin.
0
Kabul aldığın şirketten 2 ay sonra ayrılıp boşta kalırsan bu durum seni ne kadar sarsacak onu düşünmelisin. Yeni iş ararım sıkıntı olmaz diyorsan yeni firmaya geç derim. Mevcut firmanda arkandan hiç iyi konuşmayacaklar bunu da göze alman lazım.
0
Vala ekonomi bel büküyor, parası iyiyse işte de güvence görüyorsan istifayı bas, kavga kıyamet kimin umurunda. Patron, işveren, etik durum düşünecek hal yok kimsede.
0
iyileştirilmiş maaşından %30 daha fazla değilse iş değiştirme. bildiğin tanıdığın ve performansından memnun olunan yerde kal.
0
Eski is yerinle acik acik konus derim. 3-5 fark neyse kapatsinlar. Olmuyorsa da daha iyi teklif veren yeri tercih etmen ayip degil tabii ki, profesyonel yasam bu.
0
Sektöründeki en büyük 2. firmadayım ben anlaştığım yer 1 numara 1500 çalışanlı bir yer. İşten çıkarılma vs olacağını düşünmüyorum.
Ücret ve çalışma saatleri şu şekilde
Mevcut yer
Ücret yılbaşında konuşulan rakam 6300+agi + maks 3 maaşa kadar prim
8-17.30 Haftasonu tatil
Anlaşılan yer: 6700+agi + yılbaşında zam (%10 anca) 2022 de 1-1.5 maaş prim
8-18.30 Haftasonu tatil akşam ve cumartesi günü mesai yapılan bir yer
Ücret ve çalışma saatleri şu şekilde
Mevcut yer
Ücret yılbaşında konuşulan rakam 6300+agi + maks 3 maaşa kadar prim
8-17.30 Haftasonu tatil
Anlaşılan yer: 6700+agi + yılbaşında zam (%10 anca) 2022 de 1-1.5 maaş prim
8-18.30 Haftasonu tatil akşam ve cumartesi günü mesai yapılan bir yer
0
8-18.30 çok fazla. Ayrıca haftasonu mesaisi de hiç çekilmez. 400 tl için değiştirmezdim. Ayrıca prim de var. Bence 1.si daha iyi
0
Hocam detay verene kadar sıkıntılı karar diyordum ama ben değiştirmeyin derim.
Bir kere sirf maas uzerinden konuşursak su an 22 is gunu diye hesaplasak;
Mevcut yer; 6300/22/8.5= saatlik 33.5 lira
Teklif veren yer= 6700/22/9.5=saatlik 32 lira
Siz zaten fazla calisarak daha az maas kazanacaksiniz. Mantigi yok yani.
Buna ek potansiyel mesai ve tanimadiginiz yere gidip risk almak var.
Ben hayatta birakmazdim ki rakamlar da birakmayin diyor.
Bir kere sirf maas uzerinden konuşursak su an 22 is gunu diye hesaplasak;
Mevcut yer; 6300/22/8.5= saatlik 33.5 lira
Teklif veren yer= 6700/22/9.5=saatlik 32 lira
Siz zaten fazla calisarak daha az maas kazanacaksiniz. Mantigi yok yani.
Buna ek potansiyel mesai ve tanimadiginiz yere gidip risk almak var.
Ben hayatta birakmazdim ki rakamlar da birakmayin diyor.
0
yazdığın şartlara göre şu anki bulunduğun şirket daha iyi görünüyor. ben olsam değiştirmezdim. ve 400 lira için gerçekten değmez.
0
400 lira fark dışında artısı olan bi durum yok gibi 1numaralı yer için.
Daha fazla çalışma
Daha az potansiyel prim.
400, %10la hadi 1k fark diyelim
Ben 7 senedir ctesi çalışmıyorum. Cumartesili bi işi çok bariz bi farkla kabul ederim gibi.
Daha fazla çalışma
Daha az potansiyel prim.
400, %10la hadi 1k fark diyelim
Ben 7 senedir ctesi çalışmıyorum. Cumartesili bi işi çok bariz bi farkla kabul ederim gibi.
0
hem daha uzun çalışma, hem cumartesi çalışma, hem sektördeki ikinci firma olması prim vs. aradaki fark 1000 lira bile olsa düşünmezdim açıkçası
0
400 lira için gitmezdim. Mevcut yerde rahat gibisin. O rahatını bozmaya değmez.
0
Ee sen zaten fazla kazaniyosun neden boyle yanlis hesaplama yaptin ki? Calisma saatlerin daha iyi baksana... hic bi yere gitme otur oturdugun yerde bence. Gidersen daha fazla calisip daha az maas aliyor olcaksin:)
0
eşit şartlar altında parayı kim verirse ona gidilir normalde, duygusal bir bağ yoksa. ama aradaki 400 lirayı sizden on misliyle çıkaracakları için iş değiştirme. böyle öpe öpe 1 numara oluyor laleler.
0
Yeni şirket kariyer vs anlamında bir şeyler katmayacaksa değiştirme bence. Aradaki farka değmez, ki çalışma saati, cumartesi va düşününce mevcut işte saatlik ücret daha fazla gibi.
0
aradaki fark ziplamana degecek fark degil +1 8000-8500 falan olsaydi dusunulebilirdi.
Obur sirkete counteroffer yapardim ben olsam, su anda 7500 aliyorum, 8500 verin gelirim derim, kaybedecek birsey yok.
Etik konusuna gelince, yapacagin sey hos degil ama yemisim etigi, bu sirketler seni yarin oburgun isten cikartmaya karar verirse "yaw bu etik olur mu?" diye dusunmuyor, kovuyor.
Obur sirkete counteroffer yapardim ben olsam, su anda 7500 aliyorum, 8500 verin gelirim derim, kaybedecek birsey yok.
Etik konusuna gelince, yapacagin sey hos degil ama yemisim etigi, bu sirketler seni yarin oburgun isten cikartmaya karar verirse "yaw bu etik olur mu?" diye dusunmuyor, kovuyor.
0
high hopes of the sozluk
fiyat 170 bu arada.biraz fazla geldi bana.gerçi 300 tl'ye tamamlarım alışverişi o zaman 100 tl indirim oluyor.yani 112'e falan geliyor diye düşünün.cevaplar için teşekkürler.bu arada yaş,cinsiyet yazarsanız daha bi güzel olur :)https://statics.boyner.com.tr/mnresize/900/1254/productimages/5002413352
fiyat 170 bu arada.biraz fazla geldi bana.gerçi 300 tl'ye tamamlarım alışverişi o zaman 100 tl indirim oluyor.yani 112'e falan geliyor diye düşünün.
cevaplar için teşekkürler.
bu arada yaş,cinsiyet yazarsanız daha bi güzel olur :)
statics.boyner.com.tr
statics.boyner.com.tr
statics.boyner.com.tr
statics.boyner.com.tr
cevaplar için teşekkürler.
bu arada yaş,cinsiyet yazarsanız daha bi güzel olur :)
statics.boyner.com.tr
statics.boyner.com.tr
statics.boyner.com.tr
statics.boyner.com.tr
0
önceki sorduğunuz gömlek çok iyiydi. ama bu içler acısı.
Colins, mavi, loft un kesimleri ve desenleri iyidir.
Colins, mavi, loft un kesimleri ve desenleri iyidir.
0
mühendislik 2.sınıf öğrencisiyseniz fena değil. 23 yaş üzeri bir insansanız rezalet gömlek
0
@janavarorion ona mağazada denedim inanılmaz rahatsız bi kumaşı vardı.o yüzden vazgeçtim.
0
170 lira ödenen markalı bir gömleğin çizgileri birbirini tutmalı ki pazardakilerden bir farkı olsun değil mi?
omuz ve sırtın üst bölümünü üstünkörü dikip geçmişler. bilekler de aynı şekilde.
atanamamış mühendis gömleği diyen @elorelia çok haklı.
omuz ve sırtın üst bölümünü üstünkörü dikip geçmişler. bilekler de aynı şekilde.
atanamamış mühendis gömleği diyen @elorelia çok haklı.
0
valla mühendisim ama doğru demişler. üniversite yıllarıma geri döndürdü bu gömlek beni. hahaha. inş yanında t cetveli de veriyorlardır.
0
Coder+1
4. Fotograftaki olay yüzünden pazarda satilmasi lazim bunun, o nasil yarim is yapmak.
4. Fotograftaki olay yüzünden pazarda satilmasi lazim bunun, o nasil yarim is yapmak.
0
Böyle gömleklerin üstüne ceket giyiyorum gayet iyi oluyor. Bence güzel ama pantolon içine koyup ceket giyerseniz.
0
üç gün gündüz
Ne kadar olmalı acaba? Teşekkür ederim.
Ne kadar olmalı acaba? Teşekkür ederim.
0
2-2,5 litre minimum. Çay, kahve, limonata vs. sayılmaz.
ya da vücut ağırlığı * 0,03 formülü.
ya da vücut ağırlığı * 0,03 formülü.
0
Birçok şeye göre değişir; günlük fiziksel aktiviteye aldığın proteine kullanıyorsan kullandığın supp'lara vs. Ortalama bir insan için de vücut ağırlığı*0,03 fakat ben kendi adıma su içeren her türlü sıvının bu hesaba dahil edilebileceğini düşünüyorum, aksini ispat eden pek araştırma yok, önemli olan sisteme su içeren bir sıvı girmesi. Sisteme çay yoluyla sıvı girdiğinde sistem oradaki suyu bu sek gelmedi deyip kabul etmemezlik yapmaz onu da aynı şekilde kullanır, su sudur fakat çay kahve vs gibi ürünler aynı zamanda diüretik özelliklidir, yani vücuttaki suyun çok daha hızlı atılmasına ve vücudun susuz kalmasına neden olabilir.
0
tükettiğiniz her türlü sıvıyı hesaba dahil etmelisiniz. çay, çorba vs aklınıza ne gelirse...
bu bilgiyi prof. dr. ünvanlı, işinin ehli bir onkologdan almıştım.
bu bilgiyi prof. dr. ünvanlı, işinin ehli bir onkologdan almıştım.
0
evet sıvı sıvıdır, alttaki yorumlara katılmakla birlikte. 2 litreyi sadece çay olarak almanız başka sorunlara yol açabilir belirtildiği gibi.
1 kase çorba içtiğimizde de bunu 1 bardak su olarak mı değerlendireceğiz? hesaplaması zor, o yüzden net olarak 2 tane 1LT pet su bitirmek kafanızı rahat ettirir. üstü zaten çay çorba vs. 2.5 litreyi bulmuş olursunuz.
1 kase çorba içtiğimizde de bunu 1 bardak su olarak mı değerlendireceğiz? hesaplaması zor, o yüzden net olarak 2 tane 1LT pet su bitirmek kafanızı rahat ettirir. üstü zaten çay çorba vs. 2.5 litreyi bulmuş olursunuz.
0
bir hastalığınız yoksa kafaya göre. su içmek için kendini zorlamak durup dururken gereksiz. zaten vücut ihtiyaç duyunca susuyoruz.
0
yazıo uygulaması, yediklerinden ve içtiklerinden ne kadar su aldığını da hesaplıyor.
bence de normal su dışında içilen dikkate alınmalı. uzun mesafe koştuğum günler +3 litre içiyorum. onun dışında, kışın 2-2,5 litre, yazın 2,5-3 litre.
suyu tek seferde yüksek miktarda değil, güne yayarak içmek en doğrusu. bir dönem sabah erkenden 2 litre su içip günün kalanında içmiyordum. akşam yine idrarım sarı çıkıyordu.
bence de normal su dışında içilen dikkate alınmalı. uzun mesafe koştuğum günler +3 litre içiyorum. onun dışında, kışın 2-2,5 litre, yazın 2,5-3 litre.
suyu tek seferde yüksek miktarda değil, güne yayarak içmek en doğrusu. bir dönem sabah erkenden 2 litre su içip günün kalanında içmiyordum. akşam yine idrarım sarı çıkıyordu.
0
rahmi pinkfloydoglu
Samsun'da 21 gün askerlik yapacağım.ne yapmak, ne götürmek, neye dikkat etmek lazım?
Samsun'da 21 gün askerlik yapacağım.
ne yapmak, ne götürmek, neye dikkat etmek lazım?
ne yapmak, ne götürmek, neye dikkat etmek lazım?
0
Parkanın cebine sığacak boyutta cep tipi birkaç kitap götürün çünkü çok boş vaktiniz olacak.
Bir de geceleri rahatça uyumak için göz bandı ve kulak tıkacı. Bunları kantinde bulamayacağınız için söylüyorum. Geri kalan temel ihtiyaçları kantinden karşılarsınız.
Bir de geceleri rahatça uyumak için göz bandı ve kulak tıkacı. Bunları kantinde bulamayacağınız için söylüyorum. Geri kalan temel ihtiyaçları kantinden karşılarsınız.
0
2 adet vatka al, botun içine topuklarının tam arkasına koy.
bir de memory-foam tabanlık
www.decathlon.com.tr
çok faydasını gördüm.
bir oldukça çok pastil al. güvendiğin gıda takviyesi - c vitamini hapı vs varsa onu da al. 1 kişi hasta olunca herkes oluyor. pastil çok işe yaramıştı ama hemen bitiyor.
bir de memory-foam tabanlık
www.decathlon.com.tr
çok faydasını gördüm.
bir oldukça çok pastil al. güvendiğin gıda takviyesi - c vitamini hapı vs varsa onu da al. 1 kişi hasta olunca herkes oluyor. pastil çok işe yaramıştı ama hemen bitiyor.
0
Ben Samsun'da yaptım askerliğimi. Sahra Sıhhiye ise kantinde fazlasıyla var her şey. Gereksiz masraf yapmayın. Zaten her şeyi veriyorlar gidince. Bedelliler aldıklarının çoğunu kullanmadan bırakıyordu. Askerlikle ilgili verilecek çok tavsiye var. Sadece ne götürülmesi gerektiğiyle ilgili konuşayım. Kesinlikle silikon tabanlık alın botlar için. Girişte arama yapıyorlar. Hattınızı alırlarsa vermezler. Çok fazla nakit taşımayın. Bot için kilit alın mutlaka. Çanta için de kilit alın.
0
samsun soğuk olmaz belki ama soğuk bir yerse içlik götür. sürekli dışarıda bekliceksiniz.
0
ben de acemiliği samsun'da yapmıştım. duşları çok uzakta ve haftada 2 gün duş günüydü. sabah 4-5 gibi kalkıp alabilirsin ama.
çok can sıkıcı zamanlardı ama hüzünlendim şimdi. gidince benden selam söyle telefon kulübelerine. :)
çok can sıkıcı zamanlardı ama hüzünlendim şimdi. gidince benden selam söyle telefon kulübelerine. :)
0
vizdilva
lisedeki ingilizce hocamın kullandığı, bir kısmı aşırı komik kelime ezberleme kartları vardı. kelimeleri akılda tutmak için ses benzerliğini kullanarak küçük hikayeler ve bir de görsel (illüstrasyon/karikatür) kullanılıyordu. mesela "testimony" kelimesini ezberletmek için kurgulanan hikayede Temel b
lisedeki ingilizce hocamın kullandığı, bir kısmı aşırı komik kelime ezberleme kartları vardı. kelimeleri akılda tutmak için ses benzerliğini kullanarak küçük hikayeler ve bir de görsel (illüstrasyon/karikatür) kullanılıyordu. mesela "testimony" kelimesini ezberletmek için kurgulanan hikayede Temel birini öldürüyor, polise verdiği "ifade"de "kestim oni" diyordu, böylece testimony:ifade şeklinde ezberliyordun.
hangi yayınevinden hangi isimle çıktığını bilen var mı?
edit: kart değilmiş, kurgusal sözlük'müş. teşekkürler @new cosmos
hangi yayınevinden hangi isimle çıktığını bilen var mı?
edit: kart değilmiş, kurgusal sözlük'müş. teşekkürler @new cosmos
0
kelime kartı değil de "kurgusal sözlük" olarak var bildiğim kadarıyla. kart mantığı da quizlet isimli uygulamada var. belki yardımcı olur.
0
@new cosmos
evet sanırım bu. teşekkür ederim. biz de fotokopilerini kullanıyorduk zaten, kartlar halinde değil de üst üste görünce tanıdım.
@bohr atom modeli
biliyorum :) ortaokul öğrencisi yeğenime sevdirmek için aradım zaten, öğretmenleri pek kabiliyetli değil, o yüzden çok soğumuş biraz mizahla belki sever dedim. bir de, ta liseden beri (12 yıl oldu) hatırlıyorum bence çok da faydasız sayılmaz :D
evet sanırım bu. teşekkür ederim. biz de fotokopilerini kullanıyorduk zaten, kartlar halinde değil de üst üste görünce tanıdım.
@bohr atom modeli
biliyorum :) ortaokul öğrencisi yeğenime sevdirmek için aradım zaten, öğretmenleri pek kabiliyetli değil, o yüzden çok soğumuş biraz mizahla belki sever dedim. bir de, ta liseden beri (12 yıl oldu) hatırlıyorum bence çok da faydasız sayılmaz :D
0
bohr atom modeli
kafayı yedirtecek. haliyle mobil internete geçiyorum o da internetimi bitiriyor. bunun nedeni ne olabilir? başka birinin evinden bağlanınca sorun yok, mobil'deyken sorun yok ama evdeki wifi'dan instagram'a girince kısa bir süre sonra bağlantı kopuyor ama safaride falan olmuyor bu. telefon iphone xş
kafayı yedirtecek. haliyle mobil internete geçiyorum o da internetimi bitiriyor.
bunun nedeni ne olabilir?
başka birinin evinden bağlanınca sorun yok, mobil'deyken sorun yok ama evdeki wifi'dan instagram'a girince kısa bir süre sonra bağlantı kopuyor ama safaride falan olmuyor bu.
telefon iphone x
şimdiden teşekkürler.
bunun nedeni ne olabilir?
başka birinin evinden bağlanınca sorun yok, mobil'deyken sorun yok ama evdeki wifi'dan instagram'a girince kısa bir süre sonra bağlantı kopuyor ama safaride falan olmuyor bu.
telefon iphone x
şimdiden teşekkürler.
0
denizzz
700-800 sayfalık bir kitap vardı, pdf'i epeyce yer kaplıyordu, başlangıç seviyesinin kitabı ayrı orta seviyeninki ayrıydı, öğrencinin kendi kendine öğrenmesine yönelikti ama özel derslerde kullanmaya da uygundu, amazon'daki falan yorumları çok iyiydi, neydi bu kitap? bir türlü aklıma gelmiyor.
700-800 sayfalık bir kitap vardı, pdf'i epeyce yer kaplıyordu, başlangıç seviyesinin kitabı ayrı orta seviyeninki ayrıydı, öğrencinin kendi kendine öğrenmesine yönelikti ama özel derslerde kullanmaya da uygundu, amazon'daki falan yorumları çok iyiydi, neydi bu kitap? bir türlü aklıma gelmiyor.
0
essential grammar in use
english grammar in use
advanced grammar in use
kitapları olabilir mi :)
english grammar in use
advanced grammar in use
kitapları olabilir mi :)
0
bluewhale
Herkes herseye gülmüyor; misal çalgı çengiye gülenin bir kısmı, cem yılmaz filmlerine bazıları kolpaçino tarzı filmlere gülmüyor.kısaca ben kolpacino 1-2 ve kutsal damacanaya guldum, diger yazdığım filmlere 10 dakika dayanamadım.Bu tercih bizim kişisel algımızla mı, toplumsal yerimizle mi, yaşadığım
Herkes herseye gülmüyor; misal çalgı çengiye gülenin bir kısmı, cem yılmaz filmlerine bazıları kolpaçino tarzı filmlere gülmüyor.
kısaca ben kolpacino 1-2 ve kutsal damacanaya guldum, diger yazdığım filmlere 10 dakika dayanamadım.Bu tercih bizim kişisel algımızla mı, toplumsal yerimizle mi, yaşadığımız şehirle mi yada ne ile ilgili?
kısaca ben kolpacino 1-2 ve kutsal damacanaya guldum, diger yazdığım filmlere 10 dakika dayanamadım.Bu tercih bizim kişisel algımızla mı, toplumsal yerimizle mi, yaşadığımız şehirle mi yada ne ile ilgili?
0
Gulunecek seyler, onceden guldurme amaciyla yazilmis, cizilmis seyler olmamali cunku.
Ben kara mizah turune daha cok guluyorum misal.
Youtube'da Arnold'ın meshur catchphrase'leri var, onlara yapilan yorumlara dakikalarca guldugumu bilirim.
Ben kara mizah turune daha cok guluyorum misal.
Youtube'da Arnold'ın meshur catchphrase'leri var, onlara yapilan yorumlara dakikalarca guldugumu bilirim.
0
j r r tolkien hayrani ben kolpaçino 1-2 ve kutsal damacananın cen yılmaz fimleriyle yada çalgı çendi tarzı filmlerle ayı franksiyona ?hitap etmadigini düşünüyorum. bence çok dramatik/keskin bir fark var? söyleyin o fark nedir?
0
Gülmek, saçma olana verilen tepkidir. "Saçma"da kendi hayatlarımızda oluşturduğumuz ya da bize dayatılan "normlar" ile belirlenen kendi norm'alimize aykırı olandır. Misvak diye bir "mizah" dergisi var mesela.
0
algı seviyesiyle alakalı. bebekler mesela yüzünü gizleyip birden ortaya çıkarınca gülüyorlar çünkü zeka seviyeleri düşük. bir iki yıl sonra da recep ivedik'e kutsal damacana'ya gülüyorlar. öyle bi şey.
0
gulmek tamamen oznel bisey, recep ivedigi izlerken koltuktan dusen ben, safak sezere tek kare katlanamiyorum mesela..
peker acikalini izlemek icin ciddi para isterim lakin nejat uygur cem yilmaz icin geceden bilet sirasina girerim...
peker acikalini izlemek icin ciddi para isterim lakin nejat uygur cem yilmaz icin geceden bilet sirasina girerim...
0
paco de lucia onların egosunu lego yapıp oynarım rahat ol sen. evet hala bekliyoruzzz.buyroooon.
0
yani blue arkadas tam olarak ne aradigini anlatamadin bencez "oznel" kelimesi bircok seyi aciklarz bunun icine tahsilinde girer, yetistigin ve şu an bulundugun ortam da girer, okudugun kitap dinledigin muzikte girer.. illa tam cevap istiyorsan "kultur" meselesi diyebiliriz..
0
Tamamen deneyimle alakalı. Tam olarak neden birine gülerken birine neden gülmeyiz.
Ego, aşağılamak veya kendini ifade etmek gibi nedenler dışsal nedenlerdir. Bunu sormuyorsunuz galiba.
İçsel olarak nedenini soruyorsunuz anladığım kadarıyla.
Mesela ben de Cem Yılmaz’a pek gülmem veya Ata Demirer’e bayılırım.
Oyuncunun/ senaristin anlatıklarının hayatımızda karşılığı vardır. Tam da bu yüzden. Eğer anlattığı hikayeyle benzer hiç bi deneyiminiz yoksa ne diyo la bu moduna geçiriyor insanı. Bu deneyim illa kendi yaşadığınız değil çevreden, arkadaşlardan, aileden birinde görmeniz yeterli.
Ego, aşağılamak veya kendini ifade etmek gibi nedenler dışsal nedenlerdir. Bunu sormuyorsunuz galiba.
İçsel olarak nedenini soruyorsunuz anladığım kadarıyla.
Mesela ben de Cem Yılmaz’a pek gülmem veya Ata Demirer’e bayılırım.
Oyuncunun/ senaristin anlatıklarının hayatımızda karşılığı vardır. Tam da bu yüzden. Eğer anlattığı hikayeyle benzer hiç bi deneyiminiz yoksa ne diyo la bu moduna geçiriyor insanı. Bu deneyim illa kendi yaşadığınız değil çevreden, arkadaşlardan, aileden birinde görmeniz yeterli.
0
Yetiştiği çevre ve algı meselesi ile ilgili.
Mesela ben, varoşta yetiştiğim için gora’yı abartıldığı kadar komik bulmam ama kolpaçino’yu 5 guy Ritchie filmine değişmem. Ya da deep Turkish web in dava açılmadan önceki karakterlerine büyük kahkaha atardım. Bu iki film ve kanaldaki karakterlerin hepsini, karikatürize edilmemiş halde, günlük hayatta tanıyorum çünkü.
Mesela ben, varoşta yetiştiğim için gora’yı abartıldığı kadar komik bulmam ama kolpaçino’yu 5 guy Ritchie filmine değişmem. Ya da deep Turkish web in dava açılmadan önceki karakterlerine büyük kahkaha atardım. Bu iki film ve kanaldaki karakterlerin hepsini, karikatürize edilmemiş halde, günlük hayatta tanıyorum çünkü.
0
namidigerkokuc
Mesela biraz önce 'kadar' kelimesi dikkatimi çekti. Kelime bi anda gözümde garipleşti. Ben de bi garip oldum, gerçeklik algım değişmiş gibi oldu
Mesela biraz önce 'kadar' kelimesi dikkatimi çekti. Kelime bi anda gözümde garipleşti. Ben de bi garip oldum, gerçeklik algım değişmiş gibi oldu
0
Semantik Doygunluk ve Dönüşüm Etkisi denmiş şurada
evrimagaci.org
sozlukte de su baslikta
(bkz: semantik doygunluk)
evrimagaci.org
sozlukte de su baslikta
(bkz: semantik doygunluk)
0
bohr atom modeli
böyle annelerinizin oynadığı oyunlar varsa önerebilir misiniz? kelime avı mı ne oynuyordu, bir de bil ve fethet oynadı ama o çok janjanlı olduğu için sıkıldı. şimdiden teşekkürler!
böyle annelerinizin oynadığı oyunlar varsa önerebilir misiniz? kelime avı mı ne oynuyordu, bir de bil ve fethet oynadı ama o çok janjanlı olduğu için sıkıldı.
şimdiden teşekkürler!
şimdiden teşekkürler!
0
kelimelik oynamıştı pardon kelime avı değil. ama teşekkürler yien de. başka öneriler varsa güzel olur :)
0
the real brad pitt
Sağ elimin Selçe parmağının sağındaki parmağın biraz altı mayın tarlası gibi oldu. Büzülmğş çlmüş parçalanmış kalınlaşmış deri. Büyükçe de. Ne alayım buna.
Sağ elimin Selçe parmağının sağındaki parmağın biraz altı mayın tarlası gibi oldu. Büzülmğş çlmüş parçalanmış kalınlaşmış deri. Büyükçe de. Ne alayım buna.
0
bunlar için bantlar var. o deriyi yumuşatıyor sonra siz çıkarıp alıyorsunuz nasırı. benim ayağımda çıkmıştı birkaç yıl önce üzerine basamıyordum. bunlardan kullandım, birkaç kez çıkardım ancak tamamen geçti. tekrarladı bir iki kez.
0
O parmakta nasıra neden olan her ne ise onu terk edip 3 ay beklerseniz geçecektir. Ama bant falan da kullansanız o durumu kökten bırakmadığınız sürece nasır devam eder
0
oksijensiznefes
merhaba sevgili apartman sakini arkadaşlar;pek çoğumuz gibi ben de sokak hayvanlarını mama ve ev yemekleri ile besleyen, kedi, köpek evleri yapıp sokağa/site bahçesine koyan biriyim. kedi evlerimi defalarca parçaladılar, kırdılar. koyduğum su kapları sivrisinek topluyor diye döktüler. sitenin esteti
merhaba sevgili apartman sakini arkadaşlar;
pek çoğumuz gibi ben de sokak hayvanlarını mama ve ev yemekleri ile besleyen, kedi, köpek evleri yapıp sokağa/site bahçesine koyan biriyim.
kedi evlerimi defalarca parçaladılar, kırdılar. koyduğum su kapları sivrisinek topluyor diye döktüler. sitenin estetiğini bozuyor bile dediler. bunlarla savaşmaktan yılmıyoruz, yılmayacağız.
sormak istediğim şeye geçiyorum, uzattım kusura bakmayın, cam önüne kuş yemi koyuyorum diye şikayet edildim bugün. kuşlar alt kattaki koşuların camlarının önüne pisliyormuş. siz böyle bir şeyi şikayet eder miydiniz?
cam önüne yem koymak hatalı bir şey mi?
zaten hayvanlar çatıda yaşıyor. beton bina her yer. kes kes ağaç kalmamış. her şey insan için mi?
güvercin, serçe, karga, sığırcık geliyor cama. gerçekten inanılmaz üzüldüm.
ters cevap vermedim. başka bir yol buluruz dedim ama acıkınca gelip cama tıktık vuran güvercinler geldi gözümün önüne. kalbim acıdı. benim de camımın önü batıyor. ama temizlenir bir şey yani siz sorun eder miydiniz?
edit:
konuyla alakası yok ama bu olayların olduğu sitede asansöre işeyen var :D
pek çoğumuz gibi ben de sokak hayvanlarını mama ve ev yemekleri ile besleyen, kedi, köpek evleri yapıp sokağa/site bahçesine koyan biriyim.
kedi evlerimi defalarca parçaladılar, kırdılar. koyduğum su kapları sivrisinek topluyor diye döktüler. sitenin estetiğini bozuyor bile dediler. bunlarla savaşmaktan yılmıyoruz, yılmayacağız.
sormak istediğim şeye geçiyorum, uzattım kusura bakmayın, cam önüne kuş yemi koyuyorum diye şikayet edildim bugün. kuşlar alt kattaki koşuların camlarının önüne pisliyormuş. siz böyle bir şeyi şikayet eder miydiniz?
cam önüne yem koymak hatalı bir şey mi?
zaten hayvanlar çatıda yaşıyor. beton bina her yer. kes kes ağaç kalmamış. her şey insan için mi?
güvercin, serçe, karga, sığırcık geliyor cama. gerçekten inanılmaz üzüldüm.
ters cevap vermedim. başka bir yol buluruz dedim ama acıkınca gelip cama tıktık vuran güvercinler geldi gözümün önüne. kalbim acıdı. benim de camımın önü batıyor. ama temizlenir bir şey yani siz sorun eder miydiniz?
edit:
konuyla alakası yok ama bu olayların olduğu sitede asansöre işeyen var :D
0
Kuşların sizin yeminize ihtiyacı olduğunu sanmıyorum. Siz kendinizi manevi olarak tatmin edeceksiniz diye ben sürekli kuş pisliği temizleyeceksem şikayet ederdim.
0
Ederdim.
Yaptiginiz sey kotu bir sey, kus pislikleri hastalik bile yapabilir.
Ayrica insanlarin camlarinin onunde sizin yem koymanizi bekleyip gurlamalariyla onlari uykudan uyandiriyo bile olabilirler.
Yapmayin. Kedi-kopek besleyin, kus beslemeyin.
Kus pisligi dediginiz sey tuyuyle, bokuyla gurultusuyle geliyor. Yapmayin.
Yaptiginiz sey kotu bir sey, kus pislikleri hastalik bile yapabilir.
Ayrica insanlarin camlarinin onunde sizin yem koymanizi bekleyip gurlamalariyla onlari uykudan uyandiriyo bile olabilirler.
Yapmayin. Kedi-kopek besleyin, kus beslemeyin.
Kus pisligi dediginiz sey tuyuyle, bokuyla gurultusuyle geliyor. Yapmayin.
0
Teşekkürler dusunceniz icin fakat ben bir avuc yem koymuyorum. Hayvanlar ciddi ciddi karnini doyuruyor emin olabilirsiniz
0
Kuşlar özellikle belli bir yere alışınca gerçekten sonu gelmiyor ve temizlemesi zor. Siz sorun etmeden temizliyorsunuz diye alt katlarınızdaki herkesten de aynı şeyi bekleyemezsiniz.
Madem sitedesiniz, uygun ağaçlar varsa kuş yemliği yapıp koyun, pet şişeyle kolayca yapılan modeller bulursunuz internetten bakarsanız.
Kedi köpek için de, mesela ev yemeğiyle beslemeniz yanlış. Zaten çöpten de ev yemeği bulup yedikleri için hayvanlara zararlı kısmını geçeceğim ama gerçekten pislikten başka bir şey değil. Site içinde besleme yapacaksanız sadece kuru mamayla beslemelisiniz. Sokak hayvanlarıyla ilgilenen bir belediyeniz varsa yakınlarda bir yere mama su kabı ve belki kedi evi koymalarını isteyip bunu kovalayabilirsiniz. Belediyenin eşyası olduğu için daha az tepki görür, siz de gidip orada beslersiniz.
Madem sitedesiniz, uygun ağaçlar varsa kuş yemliği yapıp koyun, pet şişeyle kolayca yapılan modeller bulursunuz internetten bakarsanız.
Kedi köpek için de, mesela ev yemeğiyle beslemeniz yanlış. Zaten çöpten de ev yemeği bulup yedikleri için hayvanlara zararlı kısmını geçeceğim ama gerçekten pislikten başka bir şey değil. Site içinde besleme yapacaksanız sadece kuru mamayla beslemelisiniz. Sokak hayvanlarıyla ilgilenen bir belediyeniz varsa yakınlarda bir yere mama su kabı ve belki kedi evi koymalarını isteyip bunu kovalayabilirsiniz. Belediyenin eşyası olduğu için daha az tepki görür, siz de gidip orada beslersiniz.
0
kesinlikle şikayet ederdim. kimse siz kedi köpek kuş seviyorsunuz ve beslemek istiyorsunuz diye hayvanların pisliklerine katlanmak zorunda değil.
0
kendinden başka hiç bir şeyi önemsemeyen biri olsam ederdim, şükür ki değilim.
şehirlerde kuşlara konacak ağaç dalı, solucan molucan rızkını bulacakları bir avuç toprak kalmadı. çöpte yemek arayan güvercin gördüm ben. kışın karlı havada aç kaldığı için kaskatı kesilen bir kumru buldum, doyurdum ısıttım ama elimde çırpınarak öldü. komşularınızın penceresinde bok dağları oluştuğunu zannetmiyorum üç beş tane kuş bokunu bu kadar dert ediyorlarsa hiç ölmesinler malum toprağın altında yok yok. camlarının önüne şu plastik zamazingolardan koysunlar konamaz kuşlar o zaman. bir de dilerim aç kalsınlar, dertlerini anlatamasınlar. kimse de sormasın bir şeye ihtiyacın var mı diye. onlarla mı uğraşacak insanlar herkesin işi gücü var. pis pis ağzı da kokar, hastalıklı mıdır, aşıları tam mıdır, virüs mü taşıyorlardır bilemeyiz neticede.
şehirlerde kuşlara konacak ağaç dalı, solucan molucan rızkını bulacakları bir avuç toprak kalmadı. çöpte yemek arayan güvercin gördüm ben. kışın karlı havada aç kaldığı için kaskatı kesilen bir kumru buldum, doyurdum ısıttım ama elimde çırpınarak öldü. komşularınızın penceresinde bok dağları oluştuğunu zannetmiyorum üç beş tane kuş bokunu bu kadar dert ediyorlarsa hiç ölmesinler malum toprağın altında yok yok. camlarının önüne şu plastik zamazingolardan koysunlar konamaz kuşlar o zaman. bir de dilerim aç kalsınlar, dertlerini anlatamasınlar. kimse de sormasın bir şeye ihtiyacın var mı diye. onlarla mı uğraşacak insanlar herkesin işi gücü var. pis pis ağzı da kokar, hastalıklı mıdır, aşıları tam mıdır, virüs mü taşıyorlardır bilemeyiz neticede.
0
işgüzarlığa gerek yok. kuşlar orada yem olduğu için başka yerde aramayıp direkt oraya geliyor. yoksa aç kaldıklarından değil. köpeğinizi gezdirirken sokağa sıçtığında almamak gibi bi şey. inip temizleme şansınız da yok o yüzden bir an önce vazgeçin bence.
0
@kobuzchu kiz, cevabınız için teşekkür ederim.
ev yemeği kısmını yanlış anlamışsınız. ben hayvanlara zarar verebilecek yemek artığına(kemik, baharatlı gıda, toksik içerik vb) karşıyım fakat zararı olmadığını bildiğim bir şeyi de uygun kaplarla uygun yerlere koyuyorum zaten. mama her zaman benim de önceliğim fakat doğru gıda ise ev yemeği zararlıdır denemez.
ayrıca ağaç olmadığını da belirttim. yerden yuksek bahçe yemliği gibi bir şey bakarım artık. bana yük gelmiyor diye insanları rahatsız edecek değilim zaten.
ev yemeği kısmını yanlış anlamışsınız. ben hayvanlara zarar verebilecek yemek artığına(kemik, baharatlı gıda, toksik içerik vb) karşıyım fakat zararı olmadığını bildiğim bir şeyi de uygun kaplarla uygun yerlere koyuyorum zaten. mama her zaman benim de önceliğim fakat doğru gıda ise ev yemeği zararlıdır denemez.
ayrıca ağaç olmadığını da belirttim. yerden yuksek bahçe yemliği gibi bir şey bakarım artık. bana yük gelmiyor diye insanları rahatsız edecek değilim zaten.
0
Ben senelerdir kuşları besliyorum bu şekilde. Şikayet eden olmamıştı daha önce. Şimdiki evde büyük bir teras var ve bizden başkasına dertleri olmuyor, biz de kendimiz temizliyoruz. Yani ben asla şikayet etmezdim böyle bir şeyi.
Ailemin oturduğu sitede de kedi ve köpek besliyoruz diye şikayet ediyorlardı. Şikayet eden insanları balkondan yerlere peçete atarken ya da çocuklarının tuvalet ihtiyacını site bahçesinde giderirken falan gördüğüm için umursamıyorum açıkçası böyle tipleri. Ki bir kez bile bir hayvana yemek verdiğim kabı çöpe atmadan bırakmadım.
Ailemin oturduğu sitede de kedi ve köpek besliyoruz diye şikayet ediyorlardı. Şikayet eden insanları balkondan yerlere peçete atarken ya da çocuklarının tuvalet ihtiyacını site bahçesinde giderirken falan gördüğüm için umursamıyorum açıkçası böyle tipleri. Ki bir kez bile bir hayvana yemek verdiğim kabı çöpe atmadan bırakmadım.
0
özellikle kuş pisliği araçların boyalarına ciddi ciddi zarar veriyor. Kuş ve kedi beslemek çok insanca, güzel bir davranış ama şehir yaşamında bunun için kimseye dokunmayacak özel alanlar belirleyip orada beslemek gerek. Yoksa haklı tepki kaçınılmaz.
0
@msb, konuyu yanlış anlamışsınız. camın alt kısmında araç yok. aracıma kuş pisledi diye beni şikayet eden de yok. evin camının önündeki mermerin pislenmesi konu.
0
Ne güzel ülke olduk. Kuştan bile şikayet ediyoruz.
Aç mı kalsın garibanlar . Şikayet eden etsin .
Aç mı kalsın garibanlar . Şikayet eden etsin .
0
Konudan bağımsız olarak kuşlara sıcak havalarda yem vermek doğru değil. Kolay yem bulan yavru kuşlar avlanmayı öğrenemiyor. Bahar ayları yumurtadan çıkma zamanı olduğu için bu aralar koymamak lazım. Kışın karlı havalarda koyabilirsiniz.
0
Ev yemeği yazın sıcakta çabuk bozuluyor ve ayrıca sinekleniyor. Özellikle köpekler o kapların içinde güzel güzel yemiyorlar yemeği, etrafa dağıtıyorlar. Oldu mu size sitenin içinde etrafa dağılmış yağlı yemekler, üstüne doluşan sinekler. "Pislikten başka bir şey değil" derken bunu kastettim. Sade makarna bile olsa temizlenmediğinde sıkıntı, şikayet eden insanları da anlıyorum. Kışın zaten hemen donuyor öyle şeyler, yine mantıklı değil.
Besleme yapma isteğinizi anlıyorum ama sitede yaşıyorsanız ortak alanların kullanımına dikkat etmek de gerekiyor.
Besleme yapma isteğinizi anlıyorum ama sitede yaşıyorsanız ortak alanların kullanımına dikkat etmek de gerekiyor.
0
Merhaba. Ben de hayvanlari seviyorum ve besliyorum. Ama cam onune kus yemi koymuyorum. Yan komsum koyuyor. Bu yemleri yiyen kuslar gelip benim camimin onune pisliyor. Zaten cati katindayiz ikimiz de. Bazen kus kakalari ve saga sola sacilmis yemler yagmur olugunda toplaniyor. Her islandiginda les gibi koku yapiyor. Cami acinca temiz hava yerine evin icine kus kakasi ve islak yem kokusu giriyor ve tahmin edersiniz ki mide bulandirici bir durum bu.
Bu sebeple kus yemini cam onune dokmek kadar dusuncesiz bir durum olamaz. Cok istiyorsaniz gider bir parka vs kimseyi rahatsiz etmeyeceginiz bir kamusal alanda bu isi yaparsiniz ancak pencere onune yem koymak cok da guzel bir is degil.
Bu sebeple kus yemini cam onune dokmek kadar dusuncesiz bir durum olamaz. Cok istiyorsaniz gider bir parka vs kimseyi rahatsiz etmeyeceginiz bir kamusal alanda bu isi yaparsiniz ancak pencere onune yem koymak cok da guzel bir is degil.
0
Ben de eskiden balkonun içine kuşların yiyeceği ekmek bırakırdım her zaman. Ancak bir sure sonra gerçekten pisliklerini temizlemek çok zor olmaya başladı. Hemen temizlenmezse kuruyor, yapışıyor, çıkarması ayrı dert. Bu sebeple artık dışarda görebilecekleri yerlere koyuyorum ekmekleri. Özetle balkondan kuş pisliği temizlemek cidden zor bir şey.
0
çatıda besleme şansınız yok mu? hem pislemezler, hem karınlarını doyurmuş olurlar, hem de düzenli olarak temizlerseniz kimseye bi zararları olmaz.
0
Ben bu konuda insanların birbirine daha çok anlayışlı olması taraftarıyım. Siz seviyorsunuz diye onlar da pencerelerinin önünde kuş sevmek zorunda değil. Ki kuşlar cidden alışıyor ve inanılmaz tüy fln bırakıyor vakti zamanında bir balkonumda onlara buğday verdiğim için biliyorum.
Şimdi normalde hayvanların hastalık bulaştırmaması lazım ama hiç bir şeyin doğalı kalmadı ki.
Kedi evinizi parçalamaları insanlık dışı olmuş. Suyu dökmeleri de. Ama sizde de bir miktar yer konum seçme açısından hata olabilir. kuşları pencerenizin önünde besleyip alt kata rahatsızlık vereceğini düşünmemişsiniz mesela.
Sizin de biraz yaparken çevredeki kişilerin rahatsız olabileceğini düşünmeniz lazım. Ben de hayvanları çok seviyorum köpek maması alır arada sokağın başına dökerim, ama tutup da apartmanın bahçesine dökmüyorum. çevremin sinirlenmeyeceği rahatsız olmayacağı ayarda tutmaya çalışıyorum. Hem insanları bu duruma karşı negatifleştirmemiş oluyorum/(çünkü bu benim zorlamalarımla onlarda açılacak bir bakış açısı değil, zorlamalarımla onları hayvanlardan iyice soğutur uzaklaştır usandırırım) hem de kendime ve onlara hayatı zindan etmiyorum.
Şimdi normalde hayvanların hastalık bulaştırmaması lazım ama hiç bir şeyin doğalı kalmadı ki.
Kedi evinizi parçalamaları insanlık dışı olmuş. Suyu dökmeleri de. Ama sizde de bir miktar yer konum seçme açısından hata olabilir. kuşları pencerenizin önünde besleyip alt kata rahatsızlık vereceğini düşünmemişsiniz mesela.
Sizin de biraz yaparken çevredeki kişilerin rahatsız olabileceğini düşünmeniz lazım. Ben de hayvanları çok seviyorum köpek maması alır arada sokağın başına dökerim, ama tutup da apartmanın bahçesine dökmüyorum. çevremin sinirlenmeyeceği rahatsız olmayacağı ayarda tutmaya çalışıyorum. Hem insanları bu duruma karşı negatifleştirmemiş oluyorum/(çünkü bu benim zorlamalarımla onlarda açılacak bir bakış açısı değil, zorlamalarımla onları hayvanlardan iyice soğutur uzaklaştır usandırırım) hem de kendime ve onlara hayatı zindan etmiyorum.
0
minikbrowni
Başta tıbbi ve ekonomik sorularda sürekli; doktora gitmen gerekir ama ....Doktor değilim ama ....Doktorum ama görmeden bişey diyemem fakat ....Ekonomi uzmanı değilim ama ...... yatırım tavsiyesi değildir.Gibi bir çok cevapla karşılaşıyorum.1- neden böyle bir açıklama ekleniyor? 2- buraya üye herkes
Başta tıbbi ve ekonomik sorularda sürekli;
doktora gitmen gerekir ama ....
Doktor değilim ama ....
Doktorum ama görmeden bişey diyemem fakat ....
Ekonomi uzmanı değilim ama ...
... yatırım tavsiyesi değildir.
Gibi bir çok cevapla karşılaşıyorum.
1- neden böyle bir açıklama ekleniyor?
2- buraya üye herkes burada yazılanların yüzde yüzde doğru olamayacağını, özellikle tıp alanında bir uzmana şahsen başvurmanın gerektiğini, bazı üyelerin bazı sorulara bilerek troll cevaplar verebileceğini bilmiyor mu ?
3- göğüs ağrısı soran birine, böbrek taşıdır dersem ve muayene sonucu kalp ile ilgili sorun çıkarsa cevap verdiğim yazar gelip bana hesap mı soruyor, dava mı açıyor ?
4- Paranı dolara yatır dolar 15 olacak dediğimde parasını dolara yatıran kişi zarar ederse yine gelip bana hesap mı soruyor dava mı açıyor ?
Yani bilmediğim bir yasal mecburiyet mi var?
doktora gitmen gerekir ama ....
Doktor değilim ama ....
Doktorum ama görmeden bişey diyemem fakat ....
Ekonomi uzmanı değilim ama ...
... yatırım tavsiyesi değildir.
Gibi bir çok cevapla karşılaşıyorum.
1- neden böyle bir açıklama ekleniyor?
2- buraya üye herkes burada yazılanların yüzde yüzde doğru olamayacağını, özellikle tıp alanında bir uzmana şahsen başvurmanın gerektiğini, bazı üyelerin bazı sorulara bilerek troll cevaplar verebileceğini bilmiyor mu ?
3- göğüs ağrısı soran birine, böbrek taşıdır dersem ve muayene sonucu kalp ile ilgili sorun çıkarsa cevap verdiğim yazar gelip bana hesap mı soruyor, dava mı açıyor ?
4- Paranı dolara yatır dolar 15 olacak dediğimde parasını dolara yatıran kişi zarar ederse yine gelip bana hesap mı soruyor dava mı açıyor ?
Yani bilmediğim bir yasal mecburiyet mi var?
0
İşin yasal boyutu üzerine kimsenin kafa yorduğunu zannetmiyorum. Günlük hayatımızda da yaptığımız bir şey bu zaten. Bir fikrimiz var ama arkasında durabilecek kadar yeterli bilgimiz olmadığı için gülünç duruma düşmeyelim diye peşin bir savunma geliştiriyoruz.
Bu söylediğim çoğumuz için neden ama'lı fikirler belirttiğimizin birinci sırada sebebi. Daha tecrübeli kişiler için ikinci üçüncü sıradadır belki. Ayağına taş değse suçlu arayacak insanların varlığını bilen biri "dolar 15 olacak" demekten tabii ki kaçar. "bütün bunlar senin yüzünden başıma geldi" diye suçlanmayı kim ister.
Bu söylediğim çoğumuz için neden ama'lı fikirler belirttiğimizin birinci sırada sebebi. Daha tecrübeli kişiler için ikinci üçüncü sıradadır belki. Ayağına taş değse suçlu arayacak insanların varlığını bilen biri "dolar 15 olacak" demekten tabii ki kaçar. "bütün bunlar senin yüzünden başıma geldi" diye suçlanmayı kim ister.
0
Sürekli uzman kişilerden yardım ve cevap alma ihtimalimiz sıfıra yakın . Uzman olan da bir yerden sonra danışmanlığı karşılığında ücret isteyebilir. Hukuki konularında avukatlık böyle bir şey mesela.
O nedenle çoğu kimse burada bir konu ya da bir bilim dalından kıyısından kenardan da olsa bildiği kadar cevap veriyor.
Her cevabı uzmanından beklemek imkansızdır.
Uzman değilim... cümlesini ben de bazen kullanırım. buradaki kastım, o alanda yetgin biri değilim ama işin bu kısmı hakkında öğrenilen, öğrendiğim , bildiğim ya da düşüncem bu.. demektir.
Bazı cevaplar troll türünde de olsa bir başka duyuru sakini soruyu soranı ikaz amaçlı o trolle cevapta verebiliyor.
Köylerdeki yapılan karşılıksız imece usülü bir yardımlaşma gibi görüyorum
bu tür ortamları.
Ve köyün delisi ile buradaki troll, nitelikleri farklılık arz etse de birbirine denktir diyebilirim.
O nedenle çoğu kimse burada bir konu ya da bir bilim dalından kıyısından kenardan da olsa bildiği kadar cevap veriyor.
Her cevabı uzmanından beklemek imkansızdır.
Uzman değilim... cümlesini ben de bazen kullanırım. buradaki kastım, o alanda yetgin biri değilim ama işin bu kısmı hakkında öğrenilen, öğrendiğim , bildiğim ya da düşüncem bu.. demektir.
Bazı cevaplar troll türünde de olsa bir başka duyuru sakini soruyu soranı ikaz amaçlı o trolle cevapta verebiliyor.
Köylerdeki yapılan karşılıksız imece usülü bir yardımlaşma gibi görüyorum
bu tür ortamları.
Ve köyün delisi ile buradaki troll, nitelikleri farklılık arz etse de birbirine denktir diyebilirim.
0
yatirim destegi degildir yazmanin hukuki bir sebebi var, ekside okursaniz görürsünüz.
0
Yatırım tavsiyesi vermek manipülasyon sayılabilir. Ki bu suçtur.Tatlı mı tatlı bir savcının canı isterse, gel bakıyım yamacacıma deme ihtimali var.
0
benim söylememin nedeni doğru bildiğim şeyin yanlış olma ihtimali. bu en iyi ihtimalle yararsız olacaktır ki duruma göre zarar bile verebilir. her şeyi çok biliyormuş gibi yazıp milletin canını yakmaktansa peşin peşin söylemek daha iyi ki mümkünse bir profesyonele danışsın.
0
gazozailacatmauzmani
Geçen sefer sitede evden gelin çıkartırken bir bando takımı gördüm. Normalde bizim tarafta davul zurna ekibi getirirler. Ben de bando olayına gideyim diyorum daha keyifli duruyor. Daha önce tercih eden oldu mu acaba? Bir de İzmir için önerileriniz olursa çok memnun olurum
Geçen sefer sitede evden gelin çıkartırken bir bando takımı gördüm. Normalde bizim tarafta davul zurna ekibi getirirler. Ben de bando olayına gideyim diyorum daha keyifli duruyor. Daha önce tercih eden oldu mu acaba? Bir de İzmir için önerileriniz olursa çok memnun olurum
0
bence madem milleti o kadar rahatsız etmeye karar verdiniz bari geleneksel bir şey yapın da yaşlılar tatmin olsun. bando çok manasız geldi.
0
Görkem karman’da görmüştüm ben vakti zamanında videoyu buldum sizin için. Geçenlerde kaynı evlendi aynı kişilerle çalıştılar
Videoda 1:45 gibi başlıyor açıklamada siteleri var.
youtu.be
Videoda 1:45 gibi başlıyor açıklamada siteleri var.
youtu.be
0
matilda
Bu benim çok dikkatimi çekiyor. Yabancı insanlara "siz" diye hitap etmez miyiz? İnsanlar niye dilenciye ya da karnının aç olduğunu söyleyip yiyecek isteyen insanlara "siz" değil "sen" diye hitap ediyor? Kendimizden daha mı düşük seviyede görüyoruz. Bize "muhtaç" olduklarını hissettiğimiz için kendim
Bu benim çok dikkatimi çekiyor. Yabancı insanlara "siz" diye hitap etmez miyiz? İnsanlar niye dilenciye ya da karnının aç olduğunu söyleyip yiyecek isteyen insanlara "siz" değil "sen" diye hitap ediyor? Kendimizden daha mı düşük seviyede görüyoruz. Bize "muhtaç" olduklarını hissettiğimiz için kendimizi üstün mü tutuyoruz? Ben de bunu yapıyordum ama artık benden küçük değilse (çocuk vs) siz diyorum onlar da insan ve herkes kadar saygı duyulmayı hak ediyorlar. Tabii iş taciz boyutuna girmezse..
0
Bir iletişim kurulduysa, ve kısa bir süre daha iletişim sürecekse samimi hissediyoruz sanırım. Dilenci için değil esnaf ile de, müşteri ile de, yolda yardım istediğimiz bir çok kişiyle de senli benli oluyoruz çoğu zaman.
0
dilenciye siz desen yardim etmezsin zaten. o samimiyet kurulmadan yardim etmek de zor insanin dogasi geregi. kaldi ki resmi bir ortam degil de zaten. size gerek yok.
0
Dilencinin sen ve siz ayrımını gözetecek seviyede ince ihtiyaçları yok çünkü. Onun tek ihtiyacı para. Siz diye hitap edip kafasını karıştırmaya gerek yok bence. Siz hitabı hak edilen bir şeyse eğer bunu hak etmeyen insanlar da olmalı. Siz hitabını kim hak etmiyor sorusuna ben bir cevap bulamadım açıkçası.
0
ben demiyorum, kimseye demiyorum, garson, hizmetli, dilenci, cumhurbaşkanı ayırmadan siz diyorum. çünkü tanımam etmem. tanımadığım insan samimiyet alanıma girmez. bunun kişinin sosyal statüsü ile hiçbir ilgisi yok. 15-16 yaş altı çocuklarle iletişim kurmam gerekirse sadece onlara "sen" diyorum. o da çocuk yadırgamasın diye. aynı şekilde bana da ilk dakikadan "sen" diyen şahısı sevmem ve olası en kısa sürede iletişimi keserim, çünkü yüksek ihtimalle ya kişisel alan bilmeyen bir sığır, ya kendisini benden üstün gören bir züppe ya da saygı çerçevesini oluşturamamış bir görgüsüzdür. gerek yoktur.
0
Siz ve sen ile muhtaclik arasinda bag kuramadim ben. Birinin bana "sen" demesi sinir bozucu, yardim edecegim varsa da etmem. Dediginize hak veriyorum matilda. Insanin insan olmaktan oturu kazandigi degerler var, ne durumda olursa olsun.
Senelerce gonullu olarak zor durumlardaki insanlarla calistim, cocuklar disinda, kimseye "sen" demedim.
Senelerce gonullu olarak zor durumlardaki insanlarla calistim, cocuklar disinda, kimseye "sen" demedim.
0
genel gözlemim şu, "yoksul" insana sen deniyor. Yaşlı fakirce bi adam düşün, bir de genç zengin. Yaşlıya sen derler gence siz derler. Türkiye'de öyle ilginç bi gerçeklik var evet.
ben de hep siz derim ama böyle olunca uzak-soğuk insan diyorlar.
ben de hep siz derim ama böyle olunca uzak-soğuk insan diyorlar.
0
sana gösterilen saygı senin kendine gösterdiğin saygıyla doğru orantılıdır. giyimine tavrına sözlerine dikkat edersen sana saygı gösterirler.
dilencinin pazarlama stratejisi zaten kendini acındırmak üzerine kurulu. durumu 10sa karşıdakine 1 gösteriyor. bankta da oturabilir ama yerde oturuyor vs.
dilencinin pazarlama stratejisi zaten kendini acındırmak üzerine kurulu. durumu 10sa karşıdakine 1 gösteriyor. bankta da oturabilir ama yerde oturuyor vs.
0
türkiyede kendinden alt seviyede olduğunu düşündüğü kişilere sen diyor insanlar. garsondur, kasiyerdir, dilencidir... bu tamamen psikolojik. bu kişilere sen diyenler doktora gittiğinde çok yüksek ihtimalle siz der.
almancada da bu sen/siz ayrımı var mesela, doktora gidip sen demezsin fakat müşterilerin garsonlara sen dediği gibi garsonlar da müşteriye sen diyebiliyor samimi görünüyor diye sanırım. türkiyede desen yer yerinden oynar.
almancada da bu sen/siz ayrımı var mesela, doktora gidip sen demezsin fakat müşterilerin garsonlara sen dediği gibi garsonlar da müşteriye sen diyebiliyor samimi görünüyor diye sanırım. türkiyede desen yer yerinden oynar.
0
Dilenciler ayda 8-9 bin tl civarı kazanıyor. Yani Türkiye de çoğu insanın gelirinden yüksek. Verigisi stopajı vs. de yok. Ama kendinizi günde 100 kişiden yalan söyleyerek para istediğinizi hayal edebiliyor musunuz? İşte böyle aşağılık insanlar bunlar. "Siz" saygı duyulan insana hitap şeklidir.
0
@bohr atom modeli, Almanya´da bazi sehirlerdeki cafelerde, barlarda "bar kültürü" oyle oldugu icin "senli benli" konusulabiliyor, ornegin Koln´de normalken, Düsseldorf´da bir garson boyle isinden olur. Ancak genelde ogrenci cafelerinde normal bulunur. Ciddi bir restaurantta asla garson senli benli hitap etmez.
Biri size "sen" diyorsa duzeltebilirsiniz, ozellikle yaslilar yaparlar, Almanlar benim gozlemime gore genelde maalesef gocmenlere boyle yapiyor, dille yapilan bir siddet aslinda.
Biri size "sen" diyorsa duzeltebilirsiniz, ozellikle yaslilar yaparlar, Almanlar benim gozlemime gore genelde maalesef gocmenlere boyle yapiyor, dille yapilan bir siddet aslinda.
0
dilenciye gelene kadar kimlere sen diyor insanlar, buna mı takıldın gerçekten?
0
"Kendimizden daha mı düşük seviyede görüyoruz."
Bence evet. Ve bence kendimizden de düşük seviyedeler. Bir insanın çeşitli başarısızlık ya da kısmetsizliklerden dolayı hayatta başarılı olamayıp borç istemesi başka, dilenmesi başka. Dilenen adam asalaktır. Ben başarmışım bu hayatta karnımı doyuracak seviyeye gelmeyi, o başaramamış. Hem bu nedenle aşağı seviyede hem de bile isteye dilencilik yapıyorsa zaten asalak olduğu için yine aşağı seviyede.
Bence evet. Ve bence kendimizden de düşük seviyedeler. Bir insanın çeşitli başarısızlık ya da kısmetsizliklerden dolayı hayatta başarılı olamayıp borç istemesi başka, dilenmesi başka. Dilenen adam asalaktır. Ben başarmışım bu hayatta karnımı doyuracak seviyeye gelmeyi, o başaramamış. Hem bu nedenle aşağı seviyede hem de bile isteye dilencilik yapıyorsa zaten asalak olduğu için yine aşağı seviyede.
0
Türkçe'nin hatalı kullanımı ve bozulmasından dolayı. Tanımadığı bir dilenciye "siz" yerine "sen" diye hitap edenlerin bunu statü farkı oluşturmaktan için kullandıklarından şüphe yok fakat Türkçe'de kendinden yaşça büyüklere ve yabancı kimselere "sen" değil "siz" diye hitap edilir.
0
hadi ya la
Aylardır memleketteydim, eve geldim. 10 litre kadar su kalmış içinde. Yosun vs yok içinde.Dökmeye kıyamadım. İçilir mi yoksa plastik içinde zararlı olaylar olmuş mudur?
Aylardır memleketteydim, eve geldim. 10 litre kadar su kalmış içinde. Yosun vs yok içinde.
Dökmeye kıyamadım. İçilir mi yoksa plastik içinde zararlı olaylar olmuş mudur?
Dökmeye kıyamadım. İçilir mi yoksa plastik içinde zararlı olaylar olmuş mudur?
0
Yani zorda kalinsa icilir ama gerek yok git marketten 5 lt su al 3 lira. Damacanadaki suyu da ciceklere dok
0
Zorunlu olmadıkça, ben içmezdim.
çiçekleri sula , çay yapmak için kullan ama normal tüketim için kullanma derim.
10 ayın sonunda damacana içerisinde rutubet ve plastik kokusu sinmiş olabilir.
çiçekleri sula , çay yapmak için kullan ama normal tüketim için kullanma derim.
10 ayın sonunda damacana içerisinde rutubet ve plastik kokusu sinmiş olabilir.
0
Ben cicege de dokmem.
Cok da ziyan olsun istemiyorsan al kovaya, tuvalete dokersin.
Cok da ziyan olsun istemiyorsan al kovaya, tuvalete dokersin.
0
belki kettle'a koyarsın ya da içilmeyecek ama tüketilecek yerlerde kullanırsın.
patates, yumurta haşlama gibi.
patates, yumurta haşlama gibi.
0
Kapalı damacana içilebilir gibi . Ama ben o riske girmem. Kimseye de gir demem.
Alkol vs olsa iç derdim ama su için o riske girilmez.
Alkol vs olsa iç derdim ama su için o riske girilmez.
0
musluktan iç daha iyi. onun içindeki bakterilerle uzayda yaşam başlar.
0
neoluyokardesimnebutantantana
arkadaş edinmek zor değil ama dost edinmek zor gibi geliyor bana.dost olarak nitelendirebileceğim 1 kişi var galiba.
arkadaş edinmek zor değil ama dost edinmek zor gibi geliyor bana.dost olarak nitelendirebileceğim 1 kişi var galiba.
0
10 kişiden fazla var.
en son edindiğim dostum 2009 yılından kalma.
gerçekten ne zaman neye sıkışsam koşarlar gelirler, ellerinden geleni saklamazlar, ben de öyle yapmak isterdim ama pek imkanım olmadı.
en son edindiğim dostum 2009 yılından kalma.
gerçekten ne zaman neye sıkışsam koşarlar gelirler, ellerinden geleni saklamazlar, ben de öyle yapmak isterdim ama pek imkanım olmadı.
0
Konusuna göre değişir dostluk. Bir insandan her konuda dostluk beklemek hayallerde gezmekten başka bir şey değildir.
0
birkaç saniyede adını sayabildiğim temiz beş kişi var.
sürekli görüşmediğim ama dost olduğunu bildiğim bir beş daha var.
en yenisi 15-20 yıllık falandır.
sürekli görüşmediğim ama dost olduğunu bildiğim bir beş daha var.
en yenisi 15-20 yıllık falandır.
0
bir derdinizi tasanızı açtığınızda içten içe keyif duymayacak insan sayısı genelde sıfırdır.
0
5 tane.
4'üyle 15 yıldır, diğeriyle de yaklaşık 10 yıldır tanışıyorum. 1,5-2 yıl boyunca görüşmesek bile ilk buluşmada sanki en son dün buluşmuşuz gibiyiz. hepsi aileden biri gibi. zor zamanlarda hepsi oradaydılar.
4'üyle 15 yıldır, diğeriyle de yaklaşık 10 yıldır tanışıyorum. 1,5-2 yıl boyunca görüşmesek bile ilk buluşmada sanki en son dün buluşmuşuz gibiyiz. hepsi aileden biri gibi. zor zamanlarda hepsi oradaydılar.
0
diğerlerinden daha yakın olan bir arkadaşım var ama dost diyemiyorum.
sıfır.
sıfır.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
Merhabalar, Sürücü eğitmenlerinin videolarına bakıyorum ama kafama takılan birkaç nokta var. Herkes farklı bir yöntem kullanıyor gibi gelmeye başladı. 1. Sol şeride geçmek istiyorum diyelim. Önce sol aynaya sonra da dikiz aynasına bakıyorum. Bazıları dikiz aynasına bakmadan sadece sol aynaya bakıyor
Merhabalar,
Sürücü eğitmenlerinin videolarına bakıyorum ama kafama takılan birkaç nokta var. Herkes farklı bir yöntem kullanıyor gibi gelmeye başladı.
1. Sol şeride geçmek istiyorum diyelim. Önce sol aynaya sonra da dikiz aynasına bakıyorum. Bazıları dikiz aynasına bakmadan sadece sol aynaya bakıyor. Hangisi en doğrusu?
2. Kör noktaları kaçırmamak için, şerit değiştirmeden önce hafifçe yan aynaya eğilerek bakın ya da omuz üzerinden 1 sn kadar arka cama bakın diyorlar. Özellikle arkaya bakma olayı beni çok korkutuyor. Önüme bakamadığım zaman panikliyorum. Şu tarz kör nokta aynaları işimi kolaylaştırır mı? urun.n11.com
Yardımcı olanlara şimdiden teşekkür ediyorumm
Sürücü eğitmenlerinin videolarına bakıyorum ama kafama takılan birkaç nokta var. Herkes farklı bir yöntem kullanıyor gibi gelmeye başladı.
1. Sol şeride geçmek istiyorum diyelim. Önce sol aynaya sonra da dikiz aynasına bakıyorum. Bazıları dikiz aynasına bakmadan sadece sol aynaya bakıyor. Hangisi en doğrusu?
2. Kör noktaları kaçırmamak için, şerit değiştirmeden önce hafifçe yan aynaya eğilerek bakın ya da omuz üzerinden 1 sn kadar arka cama bakın diyorlar. Özellikle arkaya bakma olayı beni çok korkutuyor. Önüme bakamadığım zaman panikliyorum. Şu tarz kör nokta aynaları işimi kolaylaştırır mı? urun.n11.com
Yardımcı olanlara şimdiden teşekkür ediyorumm
0
bir- senin için en doğrusu önce dikiz sonra da sol ayna. zamanla otomatiğe bağlayacaksın zaten.
iki- pratikleşene kadar işine yarar, kullanmanda fayda var.
iki- pratikleşene kadar işine yarar, kullanmanda fayda var.
0
en garantisi ani hareketten kaçınıp şerit değiştirmeden önce 4-5 saniye trafiğin akışını süzmek. denyo gibi gelen var mı falan diye kontrol etmek ve şerit değiştirirken mümkünse hızlanmak.
şerit değiştirirken ben önce yan aynalara sonra dikiz aynasına sonra tekrar yan aynaya bakıyorum. tabii hepsi iki saniye içinde oluyor alışınca. yine de ne kadar iyi olursanız olun ani hareketlerden kaçının. şeridi çok yavaş değiştirin ki siz birinin varlığını görmeseniz bile karşıdakinin hamle yapmasına izin vermiş olun.
şerit değiştirirken ben önce yan aynalara sonra dikiz aynasına sonra tekrar yan aynaya bakıyorum. tabii hepsi iki saniye içinde oluyor alışınca. yine de ne kadar iyi olursanız olun ani hareketlerden kaçının. şeridi çok yavaş değiştirin ki siz birinin varlığını görmeseniz bile karşıdakinin hamle yapmasına izin vermiş olun.
0
Türkiye'de araba kullandığınızı düşünerek öncelikle tavsiyem kesinlikle sağ şeridinizi de aynı ciddiyetle kontrol etmeniz olacaktır.
Yine binek araç kullandığınızı varsayıyorum, dikiz aynası fayda sağlar, ancak yan aynalar kritiktir. Yan aynalarınızı arada birkaç saniye geçecek şekilde birkaç defa kontrol etmeniz faydalı olur.
Yine binek araç kullandığınızı varsayıyorum, dikiz aynası fayda sağlar, ancak yan aynalar kritiktir. Yan aynalarınızı arada birkaç saniye geçecek şekilde birkaç defa kontrol etmeniz faydalı olur.
0
Şerit değiştirirken omuz olayını ilk kez duyuyorum ve bence tehlikeli bir davranış olur. Dikiz ve sağ / sol aynalar gerekli tüm görüşü verecektir.
0
Geçen Tv'de sürüş dersi veriyordu bir kadın. Sol aynada gördüğünüz ilk aracı dikiz aynasinda da görmüyorsanız şerit değiştirmeyin diyordu.
0
Otobanda 110 km/s ile giderken 1 saniyede 30 metre yol alıyorsun, 1 saniye kafanı çevirip arkana baksan önünü görmeden 30 metre gideceksin demektir bu sence ne kadar mantıklı? Arkadaki araçların yan aynadaki konumlarına ve boyutlarına göre çok rahat şerit değiştirirsin, öyle kafamı arkaya çevireyim kör noktaya bakayım gibi maceralara girme, hele acemiyken hiç girme.
0
1- dikiz aynası + sol ayna yaparsan, dikiz aynasında sola geçmekte (t.ş.a: makas atmakta) olan bir aracı sezebilirsin.
2- omuz üstü bakış bütün sertifikalı eğitim kurumlarında can kurtaran bakışı olarak geçer. ve esselamınaleyküm hareketinden ziyade gözün geniş görüş özelliği kullanılır. bilgisayarın monitörüne bakarken aynı anda mouse'u da görebilirsin.
2- omuz üstü bakış bütün sertifikalı eğitim kurumlarında can kurtaran bakışı olarak geçer. ve esselamınaleyküm hareketinden ziyade gözün geniş görüş özelliği kullanılır. bilgisayarın monitörüne bakarken aynı anda mouse'u da görebilirsin.
0
Turk surucu egitmenine mi bakiyorsun İngiliz mi? Bu omuz ustunden bakma olayi ingilizlerde var cunku. Ha bakma onlar da yapmiyor aslinda ama kurallarina gore yapilmasi gerektigi icin egitmen videolarinds gormen normal bu hareketi
0
bu dediğiniz hızlı şerit değiştirmede geçerli bence. ben risk almıyorum ve 4-5 saniye arkadaki trafiği izlemek en garanti yöntem. 1 sn de arkadan gelen birisinin hızını kestiremezsiniz.
0
hem tr'de hem hollanda'da ehliyet aldim. Hollanda'da kural serit degistirirken dikiz aynasi, sol ayna, omuzustu seklinde. hatta yaparken sesli olarak soylemen gerekiyodu, yoksa sinavdan kaliyodun.
omuz ustunden bakmadan kor noktadaki araci (eger uyari isigi veya ekstra ayna yoksa) gormen imkansiz.
omuz ustunden bakmadan kor noktadaki araci (eger uyari isigi veya ekstra ayna yoksa) gormen imkansiz.
0
anahtarr
sorum başlıkta.
sorum başlıkta.
0
kemik eğriliği, konkalarda şişme.
Çocukluğumdan beri sol burun deliğimden rahat nefes alamıyordum. iki yıl önce ameliyatla kemiği düzelttirip ve etleri yaktırdım. dünya bambaşkaymış meğer.
Çocukluğumdan beri sol burun deliğimden rahat nefes alamıyordum. iki yıl önce ameliyatla kemiği düzelttirip ve etleri yaktırdım. dünya bambaşkaymış meğer.
0
Deviasyon olabilir. Alerjik rinit olabilir, burun etiniz şişiyordur.
Sigara kullandığım için benim hep şişik ve bir tarafı tıkalıdır.
Sigara kullandığım için benim hep şişik ve bir tarafı tıkalıdır.
0
aa ben. ben de çok merak ediyordum doktora gittim ameliyatlık bir şey yok dedi. kontrol etmeden bi şey sürdü ve aşırı yandı burnum, sonra hayatımda ilk kez bu kadar rahat nefes alabildim burnumdan. çok süperdi ama iki saat sonra geçti. bak şimdi de yarı tıkalı biri.
0
geçenlerde, uzun zaman burun spreyi kullanımına bağlı, kronik bir tıkanıklık olabileceğine dair bir yazı okumuştum. gün içerisinde değişimli olarak farklı delikler tıkanıyor. bazen hiç bir şey yokmuş gibi geri açılıyor falan.
0
faik abi
“Whether they are two or two billion, the greatest their numbers could ever become is to truly become OneBu söz ne manaya geliyor?İşte Laker takımı instagram hesabı paylaşmış, bir basketçi twitter2da paylaşmış, morgan freeman paylaşmış falan
“Whether they are two or two billion, the greatest their numbers could ever become is to truly become One
Bu söz ne manaya geliyor?İşte Laker takımı instagram hesabı paylaşmış, bir basketçi twitter2da paylaşmış, morgan freeman paylaşmış falan
Bu söz ne manaya geliyor?İşte Laker takımı instagram hesabı paylaşmış, bir basketçi twitter2da paylaşmış, morgan freeman paylaşmış falan
0
iki ya da iki milyar olsalar da hepsinin gerçekten bir (bütün) olması en yüce sayılarıdır
gibi bir şey ama türkçesini düzgün uyduramadım.
edit.
gibi bir şey ama türkçesini düzgün uyduramadım.
edit.
0
Tahminen taraftarlardan bahsediyor; (mealen çeviri) sayıları ister 2 ister 2 milyar olsun, ulaşılabilecek en büyük sayı gerçekten 1 olabilmek.
0
playing star again
Link biraz NSFW olabilir baştan uyarayım.https://onedio.com/haber/poposuna-estetik-yaptirdigi-anlari-sansursuz-bir-sekilde-videoya-ceken-unlu-gelin-adayi-naz-mila-elestirilerin-hedefi-oldu-930682?ref=taboolaFeedOrganicBu linkteki ilk fotodaki dövmede ne denmek istenmiş? Biraz baktım the sun'da haber
Link biraz NSFW olabilir baştan uyarayım.
onedio.com
Bu linkteki ilk fotodaki dövmede ne denmek istenmiş?
Biraz baktım the sun'da haber olmuş kadın ve şöyle demişler: "26-year-old Naz Mila is believed to have wanted a tattoo that read: "Only God can judge my mistakes and truths" - a popular Turkish phrase." bana mantıklı geldi ama yok öyle olamaz saçma diyen de var.. Siz ne diyorsunuz, doğrusu böyle mis sizce de?
www.thesun.co.uk
Bu arada link duyuru kurallarına aykırı ise hemen kaldırabilirim durup dururken uçmayayım. Onedio bile koyduysa sorun olmaz diye düşünüp koydum ama yine de sıkıntı olmaz umarım.
onedio.com
Bu linkteki ilk fotodaki dövmede ne denmek istenmiş?
Biraz baktım the sun'da haber olmuş kadın ve şöyle demişler: "26-year-old Naz Mila is believed to have wanted a tattoo that read: "Only God can judge my mistakes and truths" - a popular Turkish phrase." bana mantıklı geldi ama yok öyle olamaz saçma diyen de var.. Siz ne diyorsunuz, doğrusu böyle mis sizce de?
www.thesun.co.uk
Bu arada link duyuru kurallarına aykırı ise hemen kaldırabilirim durup dururken uçmayayım. Onedio bile koyduysa sorun olmaz diye düşünüp koydum ama yine de sıkıntı olmaz umarım.
0
hatalarımla ve yanlışlarımla falan yazıp çevirmiş olabilirler. ahaha. bu haber eskiydi ama galiba, o zamanlar google translate bu kadar iyi değildi. ya da direkt kitap gibi bir sözlükten bakarak falan çevirmişler. ilk kısımda da "yalnız (sadece) tanrı"yı single god olarak çevirmiş muhtemelen.
0
bence de the sun'ın yorumu doğru gibi gözüküyor. güzel bi chicken translate örneği olmuş.
0
pinkman1
31 yasinda bir erkegin anne babasiyla birlikte ayni evde kalmasi normal midir?Elimizde 5+1 ev ve tamamen ozgurlukcu, hicbir seye karismayan,saygili anne ve baba bulunmakta.Farkli eve cikacak maddiyat var bu arada.
31 yasinda bir erkegin anne babasiyla birlikte ayni evde kalmasi normal midir?
Elimizde 5+1 ev ve tamamen ozgurlukcu, hicbir seye karismayan,saygili anne ve baba bulunmakta.
Farkli eve cikacak maddiyat var bu arada.
Elimizde 5+1 ev ve tamamen ozgurlukcu, hicbir seye karismayan,saygili anne ve baba bulunmakta.
Farkli eve cikacak maddiyat var bu arada.
0
Bana 18 yaşını geçmiş birisinin maddi olarak da zorlanmayacak durumu varsa ailesiyle yaşaması hiç normal gelmiyor.
0
Değildir. Bence iş güç sahibi olmuş kendi parasını kazanan herhangi bir bireyin ailesiyle yaşaması normal değil (yaş üst sınırı veremeyeceğim ama 30 yaşına gelip hala kendi parasını kazanmıyor olması da normal değil zaten). Bence.
Çok sonra edit: yeterli parası olan yetişkin bir insan ayrı eve çıkmayıp ailesiyle yaşıyorsa o insanın birey olamamış olduğunu düşünürüm. Bunun kadını erkeği yok.
Çok sonra edit: yeterli parası olan yetişkin bir insan ayrı eve çıkmayıp ailesiyle yaşıyorsa o insanın birey olamamış olduğunu düşünürüm. Bunun kadını erkeği yok.
0
Türkiye’de normaldir ama imkan varsa ayrı eve çıkılması tercih edilmelidir. Sadece maddi değil manevi imkanlar da önemli.
0
isterse 20+1 ev olsun, ayrı ev ayrı evdir.
Yemek önüne konuyor, çamaşırların yıkanır, faturalara karışmıyosun vs.
Ayrı evin tek mevzusu eve istediğinde kız arkadaşını getirmen değil ki, mevzu: sorumluluk bilip bilmemen.
o nedenle ailesiyle yaşayan bunları bilmez diyerek rahatsız eder (kadın erkek farketmez)
Yemek önüne konuyor, çamaşırların yıkanır, faturalara karışmıyosun vs.
Ayrı evin tek mevzusu eve istediğinde kız arkadaşını getirmen değil ki, mevzu: sorumluluk bilip bilmemen.
o nedenle ailesiyle yaşayan bunları bilmez diyerek rahatsız eder (kadın erkek farketmez)
0
Kesinlikle normal olduğunu düşünmüyorum. Icha haklı. Anne babanın saygılı, hiç birşeye karışmamasıyla alakası yok, sorumluluk kazanmakla, kendine yetmekle, olgunlukla ilgisi var. Temel ihtiyaçları ailesi tarafından karşılanan erkekler çocuk kalıyor çünkü, sonra kadınlardan da benzer şeyler bekliyorlar.
0
Türkiye'de normalmiş gibi düşünülüyor ama sonucu Icha çok güzel özetlemiş.
0
Hiç normal değil. 23-24 yaşa kadar Türkiye için normal olsa da ondan sonrası artık Türkiye için bile normal değil
0
Farklı eve çıkmak için bir neden olması lazım. Evlenmek, başka şehire taşınmak, evin iş yerine çok uzak olması, Evde huzurun olmaması vs. gibi.
Ben ayrı yaşayacağım diye, ayrı bir eve çıkmak çok mantıklı değil. Boş yere zahmet + boş yere masraf.
.
Ben ayrı yaşayacağım diye, ayrı bir eve çıkmak çok mantıklı değil. Boş yere zahmet + boş yere masraf.
.
0
yasim 32 ailemle yasiyorum :) erkegim. cok sukur isim de var.
bu arada kisa not duseyim kendi evinde kalmak gibi kendi kirani camasirini utunu halledebilmek gibi osuruktan teyyare seyleri de sorumluluktan saymak asiri ilginc.
ha diyorsan ki ben eve kari kiz atiyorum. biranin sarabin dibini buluyorum. gece sabahlara kadar disarilarda surtuyorum sabah eve geliyorum ailem de buna izin vermez ailemin kulturu de buna uygun degil, ciktigim kabugu da begenmiyorum
anormal gelir. sen eve cik tabii kardesim. temel ihtiyaclari giderebilmeyi de sorumluluk say.
edit, bu arada buna karsi cikanlar da.genelde kadinlardir cunku kadinlar evde daha fazla baski altindalar evde istediklerini yapamiyorlar. aileleri buna izin vermiyor. kadin ailesi ile yasacak eve sarhos kafa 12_1 de gelecek :)) bu mumkun mu? iste o yuzde anormal.
bu arada kisa not duseyim kendi evinde kalmak gibi kendi kirani camasirini utunu halledebilmek gibi osuruktan teyyare seyleri de sorumluluktan saymak asiri ilginc.
ha diyorsan ki ben eve kari kiz atiyorum. biranin sarabin dibini buluyorum. gece sabahlara kadar disarilarda surtuyorum sabah eve geliyorum ailem de buna izin vermez ailemin kulturu de buna uygun degil, ciktigim kabugu da begenmiyorum
anormal gelir. sen eve cik tabii kardesim. temel ihtiyaclari giderebilmeyi de sorumluluk say.
edit, bu arada buna karsi cikanlar da.genelde kadinlardir cunku kadinlar evde daha fazla baski altindalar evde istediklerini yapamiyorlar. aileleri buna izin vermiyor. kadin ailesi ile yasacak eve sarhos kafa 12_1 de gelecek :)) bu mumkun mu? iste o yuzde anormal.
0
Ayrı eve çıkmayı yücelten kadınlar seni manipüle etmeye çalışıyor, yeme.
0
bence normal değil.
cinsiyetten bağımsız olarak bende kendi ayakları üzerinde duramayan, bağımlı bir aile ilişkisi olan ve birey olmayı becerememiş, konfor alanından çıkma cesaretinden yoksun, kendi bütçesini yönetme becerisi olmayan, annesine bu yaşta dahi donunu yıkatmaktan ve yük olmaktan rahatsızlık duymayan(yine cinsiyetten ve ama annem isteyerek yapıyor geyiğinden bağımsız) vesaire vesaire insan intibası uyandırıyor. tam olarak güven duymuyorum ve paylaşım alanlarımı sınırlı tutuyorum.
sağlık vb konular kapsam dışıdır.
cinsiyetten bağımsız olarak bende kendi ayakları üzerinde duramayan, bağımlı bir aile ilişkisi olan ve birey olmayı becerememiş, konfor alanından çıkma cesaretinden yoksun, kendi bütçesini yönetme becerisi olmayan, annesine bu yaşta dahi donunu yıkatmaktan ve yük olmaktan rahatsızlık duymayan(yine cinsiyetten ve ama annem isteyerek yapıyor geyiğinden bağımsız) vesaire vesaire insan intibası uyandırıyor. tam olarak güven duymuyorum ve paylaşım alanlarımı sınırlı tutuyorum.
sağlık vb konular kapsam dışıdır.
0
turbo sadık harika özetlemiş.
Ben 30 yaşımdayım. Annemle yaşıyorum. Evde yemek yemem pek. Çamaşır-bulaşık desen zaten annemden daha iyisini yaparım. Ondan daha düzenli, disiplinli bi insanımdır. Eve getiremediğim kız arkadaşım olmaz. Tek gecelik dışında 3-4 gün özel zaman geçirmek istediğimde de para verip tatile yolluyorum. Hem ona hem bana iyi geliyo.
Annemle yaşıyorum, çünkü niye yaşamayayım? Babam yok, tek çocuğum. Annemin kuzusu olmadım hiç. Her zaman istediğim gibi yaşadım. 14 yaşında sigaraya başladığımda bile anneme ben sigara içiyorum dedim.
Şimdi kendi olamamış ergenler gibi “bana ne yaa ben ayrı eve çıkcam” desem çok saçma olur. Niye eşya aliim, ev kirası vereyim ki? Durduk yere hem de. Ev sahibi, bok püsürle uğraş dur bi de. Gereksiz.
Üniversitede 5 sene kendi evimde yaşadım. Hiçbir olayı yok aileden ayrı yaşamanın. Sen eziksen, ana kuzusuysan ailenle de yalnız da öylesindir. Objektif değerlendirme yapmaktan aciz, genelleme yapan insanları dinlememek gerek.
Ben 30 yaşımdayım. Annemle yaşıyorum. Evde yemek yemem pek. Çamaşır-bulaşık desen zaten annemden daha iyisini yaparım. Ondan daha düzenli, disiplinli bi insanımdır. Eve getiremediğim kız arkadaşım olmaz. Tek gecelik dışında 3-4 gün özel zaman geçirmek istediğimde de para verip tatile yolluyorum. Hem ona hem bana iyi geliyo.
Annemle yaşıyorum, çünkü niye yaşamayayım? Babam yok, tek çocuğum. Annemin kuzusu olmadım hiç. Her zaman istediğim gibi yaşadım. 14 yaşında sigaraya başladığımda bile anneme ben sigara içiyorum dedim.
Şimdi kendi olamamış ergenler gibi “bana ne yaa ben ayrı eve çıkcam” desem çok saçma olur. Niye eşya aliim, ev kirası vereyim ki? Durduk yere hem de. Ev sahibi, bok püsürle uğraş dur bi de. Gereksiz.
Üniversitede 5 sene kendi evimde yaşadım. Hiçbir olayı yok aileden ayrı yaşamanın. Sen eziksen, ana kuzusuysan ailenle de yalnız da öylesindir. Objektif değerlendirme yapmaktan aciz, genelleme yapan insanları dinlememek gerek.
0
bence normal değildir. o yaşta ailesiyle yaşayıp bunalmayanlara da büyük saygı duyuyorum. yalnız yaşamak büyük oranda psikolojik bir rahatlık. eve sevgili atmak değil olay. yaşam koşullarını kendinin seçebilmesi. temizliğin gürültünün uykunun uyanmanın sohbetin partinin eve girmenin dışarı çıkmanın vaktine başka birini düşünmeden karar verebilme özgürlüğü. bunlar basit gelebilir ama bunlara bir kez sahip olduğunuzda, mahrum kaldığınız zaman ne büyük anlam ifade ettiğini görürsünüz. iki durumu da uzunca yaşamamış olanlar yorum yapmasa daha sağlıklı olur bence.
0
Türkiye’de yaşıyoruz kültürümüze göre normal elbet ama bence mezun olan maddi manevi müsait insan evini açıp bir evi kendisi döndürmeli. İnsanın kendi evi çok başka, o sorumluluk biraz zor ama çok güzel bence.
0
Maddi durumum müsait, ailemleyim ama ayrı ev de açtım kendime.
Fakat Türkiye şartlarında, hele hele İstanbulda yaşayıp ortalama maaş alan birinin ya 2-3 arkadaşıyla bekar evi mantığıyla ayrı eve çıkması lazım, ki rezil bir yaşam, ya da fındık kadar evde istanbulun çevresinde dandik bir evde yaşayıp gezme yeme içme zevklerini komple feda edip birikim yapamaması gerekiyor.
Genelde erkek ayrı evde yaşamalı fikri de maddi durumu iyi olan arkadaşlardan geliyor ki aynı şekilde cevap veren 1-2 arkadaşın hem baba hem koca olarak maddi durumu iyi olduğunu biliyorum.
Turbosadık +1
Fakat Türkiye şartlarında, hele hele İstanbulda yaşayıp ortalama maaş alan birinin ya 2-3 arkadaşıyla bekar evi mantığıyla ayrı eve çıkması lazım, ki rezil bir yaşam, ya da fındık kadar evde istanbulun çevresinde dandik bir evde yaşayıp gezme yeme içme zevklerini komple feda edip birikim yapamaması gerekiyor.
Genelde erkek ayrı evde yaşamalı fikri de maddi durumu iyi olan arkadaşlardan geliyor ki aynı şekilde cevap veren 1-2 arkadaşın hem baba hem koca olarak maddi durumu iyi olduğunu biliyorum.
Turbosadık +1
0
genelleme yapılabilecek bir konu değildir. ne olacak yani, bir gün tek başına kaldıklarında holde ölü mü bulunacak bu insanlar? :) kaldı ki artık bu ülkede hayat şartlarının zorluğunu da düşünürsek, kendine ait özel bir odası varsa insanın, ailesiyle yaşamasında hiçbir sıkıntı yoktur.
0
Turbo Sadik noktayi koymus, uzatmaya gerek yok. 5 bin lira maas alip 2500 lirasini kiraya verenleri de hic anlamiyorum zaten.
0
mesele çamaşır bulaşık sorumluluk falan değil. kız arkadaşınla buluştun ailenle yaşıyorsan eve mi getireceksin ya da sürekli otele mi para vereceksin. O yaşa gelip de bu konuda rahatsızlık hissetmeyende bir tuhaflık vardır bence.
Karşı cins mevzusunu geçelim. Normal arkadaş ağırlarken ne kadar rahat olabileceksin.
Hadi normal arkadaşı da geçelim, sürekli aynı ortamdasın ailenle ve bireyselliğin sıfır. Bahsedilen yaş cidden aileyle yaşamak için normal olmayan bir yaş. Benim üstte anlattığım kafa yapısında değilsen muhafazakar biriysen de evlenip kendi aileni kurarsın. Ben bu şekilde ailesiyle yaşayan birini tanıyorum. Kadınlar ciddiye almıyor bunu. Evlenmek istiyor, köye falan haber salmışlar birini bulsunlar diye. O kadınlar bile istemiyor bunu.
5000 maaş alıp 2500 ünü kiraya vermek bu konuda gayet normal bence. Tam hayatı yaşayacak dönemdesin. 2500 fazladan kenarı atsan 30 000 para yapar. 10 senede bir ev ya da araba anca alırsın ve hayatını verirsin.
Karşı cins mevzusunu geçelim. Normal arkadaş ağırlarken ne kadar rahat olabileceksin.
Hadi normal arkadaşı da geçelim, sürekli aynı ortamdasın ailenle ve bireyselliğin sıfır. Bahsedilen yaş cidden aileyle yaşamak için normal olmayan bir yaş. Benim üstte anlattığım kafa yapısında değilsen muhafazakar biriysen de evlenip kendi aileni kurarsın. Ben bu şekilde ailesiyle yaşayan birini tanıyorum. Kadınlar ciddiye almıyor bunu. Evlenmek istiyor, köye falan haber salmışlar birini bulsunlar diye. O kadınlar bile istemiyor bunu.
5000 maaş alıp 2500 ünü kiraya vermek bu konuda gayet normal bence. Tam hayatı yaşayacak dönemdesin. 2500 fazladan kenarı atsan 30 000 para yapar. 10 senede bir ev ya da araba anca alırsın ve hayatını verirsin.
0
put it in your appropriate place
Bugüne kadar sadece alkolsüzünü içmiş birine hangi markayı öğrenenisiniz?pilsner urquell, beck's, corona? Ya da miller fazla mı gelir?
Bugüne kadar sadece alkolsüzünü içmiş birine hangi markayı öğrenenisiniz?
pilsner urquell, beck's, corona? Ya da miller fazla mı gelir?
pilsner urquell, beck's, corona? Ya da miller fazla mı gelir?
0
Beck's çok yumuşak içimli bir bira değil. Miller, Corona veya Bud öneririm. Benim favorim Bud.
0
Weihenstephaner- Migroslarda 2 çeşidini bulabilirsin. Bazı mekanlarda fıçısı da oluyor. İçimi kolay, hafif bir biradır.
0
bi tane bud al bi tane de weihenstephaner ikisini de sevmezsen bi daha da paranı harcama.
edit: ya miller nolur alma. o çok garip bir içecek allah onun belasını versin.
edit: ya miller nolur alma. o çok garip bir içecek allah onun belasını versin.
0
Corona, Bud, Miller ve Weihenstephaner yoğunlukta. Gerçi Miller -1 yemiş. Bakalım hayılırsı.
0
mariachi limon
miller limon
corona limon
bence yakın tatlar hep.mariachi bence daha iyi.gerçi bayadır da içmedim
miller limon
corona limon
bence yakın tatlar hep.mariachi bence daha iyi.gerçi bayadır da içmedim
0
ben light bira öneririm. alkol oranı düşük içimi kolay. birden acı gelmez.
0
arkadaşınız ya da iyi anlaştığınız herhangi biriyle, mümkünse yanında yiyecek bir şeyle (kuruyemiş olabilir, cips olabilir) BUZ GİBİ bira içmenizi tavsiye ederim. maksimum verimi bu şekilde alırsınız.
daha önce içmediğiniz için bence hepsi size belli ölçüde "tuhaf" ve "saçma" gelecek. o açıdan bir şişesi 30-35 liraya mal olabilen, çoğunu bulmanın mümkün dahi olmadığı antin kuntin bira önerileriyle şu an vakit kaybetmeyin derim. onları biraya alıştıktan sonra, farklı biraların arasındaki tat farkını anlamaya başlayınca içersiniz. daha çok keyif almış olursunuz.
bir de bira çarpacak, vuracak bir içki değil. fondip yapmaya kalkmadıktan sonra iki şişe biradan bir şey olmaz daha önce içmemiş olsanız bile. o yüzden bence miller gibi sidikten hallice, alkolsüz biradan farkı olmayan şeylere hiç bulaşmayın. efes olur, tuborg olur, bomonti olur, türkiye'de her adamın istediğinde rahatlıkla içebileceği standart biralardan biri bence iş görür. hatta bu ara farklı farklı gidebilirsiniz, bi efes bi tuborg falan.
son soruya cevabım da daha önce dediğim gibi fondip yapmaya kalkmaz ya da %7-8 alkol oranlı güçlü biraları içmezseniz hiçbir biranın bir ya da iki şişesi "fazla" gelmeyecektir, hiçbir şey olmaz.
daha önce içmediğiniz için bence hepsi size belli ölçüde "tuhaf" ve "saçma" gelecek. o açıdan bir şişesi 30-35 liraya mal olabilen, çoğunu bulmanın mümkün dahi olmadığı antin kuntin bira önerileriyle şu an vakit kaybetmeyin derim. onları biraya alıştıktan sonra, farklı biraların arasındaki tat farkını anlamaya başlayınca içersiniz. daha çok keyif almış olursunuz.
bir de bira çarpacak, vuracak bir içki değil. fondip yapmaya kalkmadıktan sonra iki şişe biradan bir şey olmaz daha önce içmemiş olsanız bile. o yüzden bence miller gibi sidikten hallice, alkolsüz biradan farkı olmayan şeylere hiç bulaşmayın. efes olur, tuborg olur, bomonti olur, türkiye'de her adamın istediğinde rahatlıkla içebileceği standart biralardan biri bence iş görür. hatta bu ara farklı farklı gidebilirsiniz, bi efes bi tuborg falan.
son soruya cevabım da daha önce dediğim gibi fondip yapmaya kalkmaz ya da %7-8 alkol oranlı güçlü biraları içmezseniz hiçbir biranın bir ya da iki şişesi "fazla" gelmeyecektir, hiçbir şey olmaz.
0
mg3929
ben çok aşırı alkol tüketen biri değilim ama yine de alkole harcadığım parayla ilgili sıkıntı yaşıyorum. eskiden kafam atınca gidip sessiz sakin bi barda pubta 2 3 bira atar çıkardım. şimdi marketten almaya bile mesafeli olmaya başladım. 3 bira alsam ölmem ama acıyorum biraya o kadar para verirken?
ben çok aşırı alkol tüketen biri değilim ama yine de alkole harcadığım parayla ilgili sıkıntı yaşıyorum. eskiden kafam atınca gidip sessiz sakin bi barda pubta 2 3 bira atar çıkardım. şimdi marketten almaya bile mesafeli olmaya başladım. 3 bira alsam ölmem ama acıyorum biraya o kadar para verirken? bu durumun düzelmesi gibi bir ihtimal var mı?
0
Bazen yurtdışına gitsem hayatımda ne değişir diyorum.
Kesinlikle alkol içerken suçluluk duymamak.
Abi 35 lik vodka dünyanın parası. İçim acıyor.
Kesinlikle alkol içerken suçluluk duymamak.
Abi 35 lik vodka dünyanın parası. İçim acıyor.
0
Benim tüketim alışkanlığıma göre zorlamıyor ama bu durum alkolün ucuz olduğu manasına da gelmiyor.
0
yurtdışında yaşıyorum, bir yıldır falan buradayım. işten arkadaşlarla haftada üç gün çıkıyorum ve sabaha doğru evin yolunu zor buluyorum bir aydır. haftada 40-50 euro falan harcıyorum ki günlük kazancımın yarısı bile değil ve bir öğrenci işinde çalışıyorum.
buradan kıyaslayın.
buradan kıyaslayın.
0
katılıyorum. 3 bira alınca suçluluk oluyor. çok vergi alıyorlar. yani bu hayattaki belki kendimizi rahatlatabileceğimiz 2 3 şey varken onlara bile ulaşırken sıkıntı yaşıyoruz.
0
kktc'de 4-5 liraya tuborg gold alabiliyorsun. orada ortalama mekanlarda 10-15'i gecmezken, burada 25-30'lara dayandi.
hukumet degisirse bir sure zam gelmeyip, zamanla normallesebilir. tek ihtimal bu. yillar once jim beam'e mail atmistim: "tr'deyim, viski alirken evi ipotek ettiriyorum" diye. bolge mudurlugunden "%300 vergiyle bir dunya markasisisiniz, valla biz de kazanmiyoruz" diye cevap gelmisti. simdilik cozumum: senede 1 kibris'a git, olumune ic. tatili bedavaya getir. halloween'de bir baska oluyormus ozellikle... (covid bunu begendi)
hukumet degisirse bir sure zam gelmeyip, zamanla normallesebilir. tek ihtimal bu. yillar once jim beam'e mail atmistim: "tr'deyim, viski alirken evi ipotek ettiriyorum" diye. bolge mudurlugunden "%300 vergiyle bir dunya markasisisiniz, valla biz de kazanmiyoruz" diye cevap gelmisti. simdilik cozumum: senede 1 kibris'a git, olumune ic. tatili bedavaya getir. halloween'de bir baska oluyormus ozellikle... (covid bunu begendi)
0
butcemi zorlamasi butcemle ilintili daha cok, alkol bagimsiz bir parametre oluyor burada.
0
2 yıldır usa’de yaşıyordum. Haftanın 3-4 günü her türlü içkiyi rahatlıkla alıp içebiliyordum. Hem dışarda barda, hem de evde. Türkiye’ye döneli 1 hafta bile olmadı, ama burada çok sevmeme rağmen pek kullanacağımı düşünmüyorum. Maddi olarak zorlanmakla ilgili değil, bu bir tepki, bir içkiye dünyanın parasını vermek istemiyorum.
0
Zorluyor abi zorlamaz mi. Ben seviyorum alkol almayı. Özellikle gün içinde dahi durup dururken canım bira çekebiliyor özellikle yazları.
Cuma akşamı mesai bittiği gibi buz biramı açınca haftanın yorgunluğu gitmeye başlıyor. 6 bira alıyorum 75 tl gidiyor yanında aldığım turşu ve cipsle. Cumartesi de çıkıp dışarıda içsem en iyi ihtimal 150 tl.
Ama yapacak bir şey yok. Şu an yemekten kisiyorum onun yerine. 1.5 tl'ye makarna alıp onu yiyorum. Makarnayı da sade sevmem yanında et tavuk olması lazım ama yapacak bir şey yok, bir yerden kısmak gerekiyor.
Cuma akşamı mesai bittiği gibi buz biramı açınca haftanın yorgunluğu gitmeye başlıyor. 6 bira alıyorum 75 tl gidiyor yanında aldığım turşu ve cipsle. Cumartesi de çıkıp dışarıda içsem en iyi ihtimal 150 tl.
Ama yapacak bir şey yok. Şu an yemekten kisiyorum onun yerine. 1.5 tl'ye makarna alıp onu yiyorum. Makarnayı da sade sevmem yanında et tavuk olması lazım ama yapacak bir şey yok, bir yerden kısmak gerekiyor.
0
Bir ara ayda bir Kıbrıs’a giderdim. Alkollü içkiler o kadar uygun ki ihtiyacım olmamasına rağmen hep almışım. Şimdi evde 20 şişe falan premium içki var. Market fiyatlarını gördükçe bitmesin diye içmeye kıyamıyorum neredeyse.
Bira desen, 24lü alırım hep, artık tuborg gold bile 300 liralara dayandı ve hali ile zoruna gidiyor insanın. Dediğin gibi, mesele para da değil, insanın zoruna gidiyor.
Bira desen, 24lü alırım hep, artık tuborg gold bile 300 liralara dayandı ve hali ile zoruna gidiyor insanın. Dediğin gibi, mesele para da değil, insanın zoruna gidiyor.
0
azaltıyorum.
yurt dışından gelen bir tekilam var bitmesin diye shot bardağının yarısını doldurarak içiyorum. bira + tekila en büyük keyfim. zaten başkaca keyfim yok gibi. ama tekila olmuş 200 lira. yazık yani. o paraları vermem cidden. tekila bitince bira ile devam. bu arada birayı da efes malt alıyorum. eskidendi bomonti falan.
yurt dışından gelen bir tekilam var bitmesin diye shot bardağının yarısını doldurarak içiyorum. bira + tekila en büyük keyfim. zaten başkaca keyfim yok gibi. ama tekila olmuş 200 lira. yazık yani. o paraları vermem cidden. tekila bitince bira ile devam. bu arada birayı da efes malt alıyorum. eskidendi bomonti falan.
0
Ben genelde bira içiyorum, evde içmem, haftada 2-3 kez iş çıkışı arkadaşlarla yemek + 2 bira yapıyorum. Çok zorlamıyor, ama bu ucuz demek değil tabi.
Ara sıra evde güzel şarap alıp içiyorum, o biraz üzüyor. Çünkü eskiden 50-60 liraya güzel şarap bulmak mümkünken şu an 200 lira altına içilecek bir şey bile bulunamıyor.
Ara sıra evde güzel şarap alıp içiyorum, o biraz üzüyor. Çünkü eskiden 50-60 liraya güzel şarap bulmak mümkünken şu an 200 lira altına içilecek bir şey bile bulunamıyor.
0
Hiç zorlamıyor.
Niye?
Çünkü kendi alkolümü kendim damıtıyorum.
Şekerden damıtırsam Litresi 20-25 TL
Meyveden (Üzüm, incir gibi) damıtırsam 30-35- TL ye geliyor. :-)
Niye?
Çünkü kendi alkolümü kendim damıtıyorum.
Şekerden damıtırsam Litresi 20-25 TL
Meyveden (Üzüm, incir gibi) damıtırsam 30-35- TL ye geliyor. :-)
0
Zorlamiyor, cunku bilerek ve isteyerek ve de zevkle maasin yarisini saraba veriyorum.
Mental olarak yorucuysa, zevk alinan bir sey olmaktan cikar. Amacina aykiri kullanim. Bu durum duzelmez derken, alkollu icecekler ucuzlamaz, hayir. Mecburen azaltacaksiniz tuketiminizi.
Mental olarak yorucuysa, zevk alinan bir sey olmaktan cikar. Amacina aykiri kullanim. Bu durum duzelmez derken, alkollu icecekler ucuzlamaz, hayir. Mecburen azaltacaksiniz tuketiminizi.
0
Yani bu yüksek vergi muhabbetiyle evde bira ve şarap üretmeye başladım. Şu haliyle zorlamıyor. Ama hiç evden çıkmamış halimle haftada 2 şişe şarap 7-8 bira tüketiyor olsam verdiğim para beni rahatsız ederdi.
Bir şey var ki çözüm bulamıyorum; mekana gitmek. Tek biraya 25 vermek can yakıyor.
Bir şey var ki çözüm bulamıyorum; mekana gitmek. Tek biraya 25 vermek can yakıyor.
0
20 senedir özel sektörde çalışıyorum, sektörümde çok ciddi uzmanlığım var, utanmasam rakam da söylerim de yani ülke geneline göre iyi kazanıyorum diyeyim kısaca.
haftada minimum 20 bira içiyorum, her hafta içiyorum istisnasız.
alırken o kadar koyuyo' ki anlatamam.
haftada minimum 20 bira içiyorum, her hafta içiyorum istisnasız.
alırken o kadar koyuyo' ki anlatamam.
0
bira sevmiyorum, içilebilir şaraplar da anlamsız vergiler yüzünden 200den başlıyor.
haftada bir arkadaşlarla gidip iki üç bardak kokteyl içerdik şimdi corona da bahane oldu gitmiyoruz. bizim çözüm bu.
haftada bir arkadaşlarla gidip iki üç bardak kokteyl içerdik şimdi corona da bahane oldu gitmiyoruz. bizim çözüm bu.
0
zorluyor.
yurt dışına göç edeceğim. sebeplerden biri daha. sadece alkol değil, geneşl tüketim alışkanlıklarım artık zorluyor beni.
çözüm olarak azaltmak ve metro gross gibi, yurt dışından dönen arkadaşlardan satın almak ve daha kaliteli içecekler almak gibi çözümlerle idare ediyorum.
yurt dışına göç edeceğim. sebeplerden biri daha. sadece alkol değil, geneşl tüketim alışkanlıklarım artık zorluyor beni.
çözüm olarak azaltmak ve metro gross gibi, yurt dışından dönen arkadaşlardan satın almak ve daha kaliteli içecekler almak gibi çözümlerle idare ediyorum.
0
Kirmizibavul
İngilizcemizin a1 mi yoksa c1 mi olduğunu söyleyebilecek bir test var mıdır tavsiye edeceğiniz?
İngilizcemizin a1 mi yoksa c1 mi olduğunu söyleyebilecek bir test var mıdır tavsiye edeceğiniz?
0
a1 ile c1 seviyesi arasında çok büyük fark var. c1 seviyesinde biri www.economist.com makalelerini rahatlıkla okuyabilir örneğin.
online ielts sınavı siteleri var. oraları deneyin. orada yapacağınız listening+reading size kabaca fikir verir.
online ielts sınavı siteleri var. oraları deneyin. orada yapacağınız listening+reading size kabaca fikir verir.
0
a1-c1 derken en basit seviyeden en yüksek seviyey kadar soruları barındırıan bir test tavsiyesi istemiştim aslında. bir sürü test var internette. sizin tavsiye edeceğiniz var mı merak ettim.
0
seviye belirlerken okuma yazma konuşma ve dinlemenin birlikte yapılması gerekir. şıklar arasından bir tanesinin seçilmesi ile tam olarak belirlenemez. yine de aşağı yukarı neymişim ben falan diye merak ederseniz longman'ın toefl cd'si var. interaktif bir şey. burada reading ve listening bölümlerini bir çözün derim. internette var mı bilmiyorum ama ben kadıköy akmardan almıştım ucuza cdli kitabını yıllar önce.
0
reading ve listening için www.efset.org sitesindeki sınavlara bakabilirsiniz.
learnenglish.britishcouncil.org adresinde de 25 soruluk seviye belirleme sınavı var.
ama daha kesin bir grammar sonucu istiyorsanız 50 sorudan az olmayan placement testlerden çözmelisiniz.
learnenglish.britishcouncil.org adresinde de 25 soruluk seviye belirleme sınavı var.
ama daha kesin bir grammar sonucu istiyorsanız 50 sorudan az olmayan placement testlerden çözmelisiniz.
0
@dimpled,
Her ikisini de yapmistim ama icime sinmedi. Ikisinin de cok belirleyici oldugunu sanmiyorum. Dedigin gibi daha kapsamlı bir test ariyorum. Cevaplar icin tesekkurler. Pek bir sey cikmadi buradan.
Her ikisini de yapmistim ama icime sinmedi. Ikisinin de cok belirleyici oldugunu sanmiyorum. Dedigin gibi daha kapsamlı bir test ariyorum. Cevaplar icin tesekkurler. Pek bir sey cikmadi buradan.
0
kayanyıldız
+90 youtube kanalında izlediğim alanında iş bulamayanlar video serisi beni çok şasırttı. işsizlik olduğunu biliyorum ama durum bu derece vahim mi? İşsiz arkadaşlar geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz ve gelecekle ilgili planınız ne?
+90 youtube kanalında izlediğim alanında iş bulamayanlar video serisi beni çok şasırttı.
işsizlik olduğunu biliyorum ama durum bu derece vahim mi? İşsiz arkadaşlar geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz ve gelecekle ilgili planınız ne?
işsizlik olduğunu biliyorum ama durum bu derece vahim mi? İşsiz arkadaşlar geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz ve gelecekle ilgili planınız ne?
0
arkadaşım var. aynı üniversiteden mezunuz. anne ve babası emekli. onlar bakıyor. yaş 37. evli bir de çocuğu var. bu zamana kadar çalışabildiği süre sadece 2 yıl, giriş seviyesi.
üniversiteden sonra askere gitti. sonra idealist davrandı. çok az iş imkanının olduğu bir alanda şansını denedi. 3-4 yıl işsiz gezdikten sonra o alanda çok az maaş veren bir iş buldu, hatta sonra çok güzel bir şirkete geçti. sonra oradan ayrıldı ve son 7-8 senedir işsiz.
üniversiteden sonra askere gitti. sonra idealist davrandı. çok az iş imkanının olduğu bir alanda şansını denedi. 3-4 yıl işsiz gezdikten sonra o alanda çok az maaş veren bir iş buldu, hatta sonra çok güzel bir şirkete geçti. sonra oradan ayrıldı ve son 7-8 senedir işsiz.
0
Var. Bunun bir kaç sebebi var,
1 -''ben o paraya o şartlara çalışmam'' Okullarda hocaların şişirmesi ile üniversiteyi bitirir bitirmez havada kapılacağını düşündüklerinden dolayı.
2- Sektör bazlı değişim- misal çalıştığım sektörde kars kafkas mezunlarının oxford mezunlarını çatır çatır elediği ve işi aldığını çok gördüm :) en azından benim sektörümde iş yapacak kişi ve yetkinlikleri önemli. Eskiden çok iyi üniversitelerden insan alıp çalışamamışlar şimdi ''yetkinliği biz kazandırırız önemli olan atik, pratik zekalı iş yapacak insan kafasındalar'' (burada bahsettiğim iş asgari ücretle çalışılan iş değil bu arada, bilmem kaç bin tl ilk maaşları olan dünyaca ünlü alanında lider bir kurum)
3- ülkemizin mevcut durumu. Mesela ODTÜ den senede 10 mezun varken kıymetliydi orası şimdi elini sallayan giriyor.
1 -''ben o paraya o şartlara çalışmam'' Okullarda hocaların şişirmesi ile üniversiteyi bitirir bitirmez havada kapılacağını düşündüklerinden dolayı.
2- Sektör bazlı değişim- misal çalıştığım sektörde kars kafkas mezunlarının oxford mezunlarını çatır çatır elediği ve işi aldığını çok gördüm :) en azından benim sektörümde iş yapacak kişi ve yetkinlikleri önemli. Eskiden çok iyi üniversitelerden insan alıp çalışamamışlar şimdi ''yetkinliği biz kazandırırız önemli olan atik, pratik zekalı iş yapacak insan kafasındalar'' (burada bahsettiğim iş asgari ücretle çalışılan iş değil bu arada, bilmem kaç bin tl ilk maaşları olan dünyaca ünlü alanında lider bir kurum)
3- ülkemizin mevcut durumu. Mesela ODTÜ den senede 10 mezun varken kıymetliydi orası şimdi elini sallayan giriyor.
0
insaat muhendisligi, mimarlık, harita muhendisligi vb falan sektor olarak sıkıntıda oldugu icin evet var.
0
@paramolacak hangi iş o merak ettim. bir kafkas mezunuyla oxford mezununun yollarının kesişmesi çok çok zor bırak iş kaptırmasını. hiçbir şey olmasa oxford mezunu dünya görmüş, iyi ingilizce biliyordur. bunlar da önemli şeyler.
0
o video serisine konuj olanların (bi itü mimarlık hariç) çoğu sınavda bir milyonuncu olup da girenler. videonun yarısında yolda sessiz sessiz yürüyorlar, yorumlar da ağlama duvarı.
0
öyle diyorsunuz ama videoya serisinin birinden Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği fakültesinden mezun biri bile var.
0
ben iş ararken çok zorlandım ve okuduğum bölüm nispeten iş garantisi oldukça yüksek bir bölümdü, IK sektörünün leşliği yüzünden süründüm bir süre IK işini nispeten teknik adamların yaptığı bir şirkette iş bulabilmiştim şansıma. bazı büyük firmalar ten rengine, facebook profil fotoğrafına vs bakarak adam eliyor duysanız ağzınız açık kalır. profil fotoğrafında denizde deve güreşi yaparken fotoğrafı olan bir arkadaşın global bir otomotiv şirketinde işe girdikten bir süre sonra IK ile olan samimi bir konuşmasında deve güreşi fotoğrafının konuşulduğunu ve elenmek üzere olduğunu işitmişti.
0
baldur2
ligde bu sene sampiyon olamaz mi? sampiyonluga yuklu giresim var.
ligde bu sene sampiyon olamaz mi?
sampiyonluga yuklu giresim var.
sampiyonluga yuklu giresim var.
0
normal şartlarda görünen tablo şuan için fenerbahçe'nin şampiyon olacağı yönünde.(ekstrem olaylar, lobiler vb. durumlar yaşanmazsa) bjk bu sene zor toparlar, trabzon 3. veya 4. bitirir ligi. galatasaray biraz kendine gelir ama nefesi yetmez.
bu sene 3 büyükler dışında herhangi bir takımın şampiyonluğuna ihtimal vermiyorum.
benim tahmin 1. fenerbahçe 2. alanyaspor 3. galatasaray.
Yatırım tavsiyesi değildir. :)
bu sene 3 büyükler dışında herhangi bir takımın şampiyonluğuna ihtimal vermiyorum.
benim tahmin 1. fenerbahçe 2. alanyaspor 3. galatasaray.
Yatırım tavsiyesi değildir. :)
0
Altay penaltiyi kurtarmasa su an 2-0dan mac verdi, bu takimdan hic bir sey olmaz, Erol Bulut t.direktor degil diye konusuluyordu:)
0
Transfer şampiyonluğu lig şampiyonluğu demek değildir. 20 kadar futbolcunun uzun vadede takıma sorun çıkaracağını düşünüyorum. Kaldı ki ilk 4 haftada Fenerbahçe son derece kötü bir futbol ortaya koydu. Oyuncular takıma alıştığında bir tık vites artırabilir takım ama bu durum ne kadar yeterli olur bilinmez. Her ne kadar yanlışları olsa da Galatasaray'ın başında Fatih Terim gibi ligi ve dinamikleri avucunun içi gibi bilen bir hoca var. Ben yarışın GS ve FB arasında geçeceğini düşünüyor, şampiyonluk şansı için de Galatasaray'a yüzde 55 veriyorum.
0
Hiçbir zaman Şaşmaz Lig başladığında Fenerbahçe şampiyonluğun ilk aday olur Beşiktaş ise 10 senede 2 sene şampiyon olur 8 sene sürünür,
Galatasaray sene ortasına kadar kötü olur,
en sonunda ise şampiyon olur
Galatasaray sene ortasına kadar kötü olur,
en sonunda ise şampiyon olur
0
Bu sene fenerbahce garanti sampiyon. öyle bir destek var ki, fenerbahceli spor yazarlari bile artik susmuyor ve agresif yorum yapiyorlar haksizliklara karsi.
0
geçen sene daha iyi başlamıştı. sonra ne oldu gördük. fm oynar gibi yüz tane transfer yapmayla olmuyor bu işler. her sene aynı transfer politikası ve hala bunların desteklenmesi ilginç gerçekten. ali koç olduğu sürece fenerbahçe şampiyon olamaz.
0
fenerbahçe 2011'den beri hiç bu kadar güçlü ve dengeli bir kadroya sahip olmamıştı. üstelik beşiktaş trabzon falan rakip değil. galatasarayın hocası problemli ve üzerlerinde bir olumsuzluk havası var çünkü 6. bitirdikleri sezondan sonra düzgün takviye yapmadılar. belhanda ve feghouli'nin eline bakıyorlar ki onlar da sorunlu tipler.
fenerbahçe bu sene şampiyon olamazsa çok büyük sürpriz olmuş olur. düne kadar şampiyon olur diyordum, gelen transferler tam nokta atışı ve artık eksik veya zayıf bölge kalmadı. bu nedenle artık eminim.
fenerbahçe bu sene şampiyon olamazsa çok büyük sürpriz olmuş olur. düne kadar şampiyon olur diyordum, gelen transferler tam nokta atışı ve artık eksik veya zayıf bölge kalmadı. bu nedenle artık eminim.
0
Gs sahada olmasa bile masada kazanabilir. Son 20-30 seneyi inceleyin, Fenerin bir tane aradan gelip aldigi sampiyonluk yoktur. Yani takim ligin en iyisi degilse sampiyon kesinlikle olamaz. Tartismasiz ligin en iyisi oldugu durumlarda bile bir suru sampiyonluk kacirmistir. Ama galatasatay oyle degil. Rezil top oynayip, sansa mansa, hakemle, hocasiz, yildizsiz, Baris Ozbeklerle, Serkan Caliklarla bir suru cop oyuncuyla bile dolu sampiyonlugu var. Fatih Terim bali ayri bir konu zaten. Tam seri maglubiyetlere baglayip cozulme yasayacakken caat milli takim arasina denk geldi gene. Cok gecmeden baslarlar Zorlu morlu federasyon hakmeler lig bitsin konusucam falan diye baslar galatasaray. 20 senedir takip ediyorum bu ligi hep Aziz Yildirim, Ali Koc satin aldi ligi federasyonu, hakemleri diye algi yapiyorlar ama kacan sampiyonluklarin da haddi hesabi yok.
0
put it in your appropriate place
Elimden geldiğince dışarı çıkmamaya çalışıyorum ama psikolojik olarak epey darlanmış durumdayım.Kuzenimin bir tanıdığı Büyükada'da restoranda çalışıyormuş, epey ısrar etmiş gel gel diye. Bana da söyledi haftasonu gidelim diye. Cuma gecesi kalıp, cumartesi dönmeli ya da cumartesi gidip pazar dönmeli
Elimden geldiğince dışarı çıkmamaya çalışıyorum ama psikolojik olarak epey darlanmış durumdayım.
Kuzenimin bir tanıdığı Büyükada'da restoranda çalışıyormuş, epey ısrar etmiş gel gel diye. Bana da söyledi haftasonu gidelim diye. Cuma gecesi kalıp, cumartesi dönmeli ya da cumartesi gidip pazar dönmeli diye.
Bir yerde gitmek istiyorum ama öbür taraftan da endişe ediyorum. Ara ara dışarı çıktığım oluyor.
Sizin fikriniz nedir?
Kuzenimin bir tanıdığı Büyükada'da restoranda çalışıyormuş, epey ısrar etmiş gel gel diye. Bana da söyledi haftasonu gidelim diye. Cuma gecesi kalıp, cumartesi dönmeli ya da cumartesi gidip pazar dönmeli diye.
Bir yerde gitmek istiyorum ama öbür taraftan da endişe ediyorum. Ara ara dışarı çıktığım oluyor.
Sizin fikriniz nedir?
0
Orada bir otelde kaldık bir ay falan önce. Pahalıca temiz bir yerdi tabii.
Dezenfektan, maske ve mesafeyi koruyarak git kafanı dinle bence.
Dezenfektan, maske ve mesafeyi koruyarak git kafanı dinle bence.
0
winston insani
MerhabalarŞöyle bir senaryo olabilir mi?Şu andaki durumdan çok daha kötüye gittik diyelim ve bıçak kemiğe dayandı. Devlet memurların (öğretmenler, doktorlar vs) maaşlarında kesintiye gidebilir mi sizce? Yani öğretmenlere "Bu ayki maaşınızdan %10 kesinti yapıyorum" veya tüm memurların maaşlarından %5
Merhabalar
Şöyle bir senaryo olabilir mi?
Şu andaki durumdan çok daha kötüye gittik diyelim ve bıçak kemiğe dayandı. Devlet memurların (öğretmenler, doktorlar vs) maaşlarında kesintiye gidebilir mi sizce? Yani öğretmenlere "Bu ayki maaşınızdan %10 kesinti yapıyorum" veya tüm memurların maaşlarından %5 kesinti yapılacaktır şeklinde bir karar alabilir mi?
Şöyle bir senaryo olabilir mi?
Şu andaki durumdan çok daha kötüye gittik diyelim ve bıçak kemiğe dayandı. Devlet memurların (öğretmenler, doktorlar vs) maaşlarında kesintiye gidebilir mi sizce? Yani öğretmenlere "Bu ayki maaşınızdan %10 kesinti yapıyorum" veya tüm memurların maaşlarından %5 kesinti yapılacaktır şeklinde bir karar alabilir mi?
0
Sanmıyorum öyle bir şey olacağını. O hareket hükumet düşürür. Şu an ekonomimiz uçuyor dedikleri için öyle bi kesintinin söylentisi bile bunları alaşağı eder.
Tarihte de benzer bi uygulama oldu mu bilmiyorum ama yapılabilecek bir şey gibi görmüyorum.
Tarihte de benzer bi uygulama oldu mu bilmiyorum ama yapılabilecek bir şey gibi görmüyorum.
0
hayır. neden kesintiye gitsin. maaşın tl. tlyi basar verir. sonuçta enflasyon olduğu için maaşında, alım gücünde azalma olur ama itiraz edemezsin.
şöyle bir müdahale bekliyorum; döviz hesaplarının tl'ye dönmesi istenebilir. ama zaten döviz hesaplarındaki dövizi de merkez bankası harcadı, onun için bilançosu ekside. yani buradan da bir şey çıkmaz. son olarak fiziki dövizi olanlar var. onlardan dövizi nasıl geri alır bilmiyorum. bu iş asarım keserimle olmaz, teşvik etmesi gerekecek, faiz vermesi gerekecek.
şöyle bir müdahale bekliyorum; döviz hesaplarının tl'ye dönmesi istenebilir. ama zaten döviz hesaplarındaki dövizi de merkez bankası harcadı, onun için bilançosu ekside. yani buradan da bir şey çıkmaz. son olarak fiziki dövizi olanlar var. onlardan dövizi nasıl geri alır bilmiyorum. bu iş asarım keserimle olmaz, teşvik etmesi gerekecek, faiz vermesi gerekecek.
0
ne gerek var bunun için. kendi merkez bankamız var ve para basma yetkimiz var. %10 kesint yapmak yerine para basarlar, ki zaten basıyorlar. Herkesin maaşı o oranda değersizleşiyor.
Yunasistan kesintiye gitti, euro basamıyorlardı.
Cumhuriyet tarihi boyunca hiç bir zaman devlet memur maaşlarını ödeyememezlik etmedi
Yunasistan kesintiye gitti, euro basamıyorlardı.
Cumhuriyet tarihi boyunca hiç bir zaman devlet memur maaşlarını ödeyememezlik etmedi
0
kesinti yerine vergi dilimlerini yükseltip verdiği maaşı vergi olarak geri alabilir bence. zaten uzun süredir yapılan şey değil mi bu.
0
Luzum yok +1. Para basimi + devlet harcamasi -> enflasyon ile bahsettigin kesinti gizli olarak herkese yapiliyor zaten. Uzun suredir yapilan bir sey +1. Eski nesilden bir memurun alim gucu ile simdiki bir memurun alim gucunu karsilastirabilirsin.
0
çok saçma olurdu. aslında zaten yıllardır maaşınızdan %10 kesinti yapıyorum diyor da sen anlamıyorsun. :D
0
Enflasyon oranı düşük gösterilerek ve vergi oranları arttırılarak zaten dolaylı olarak maaşlardan kesinti yapılmış oluyor :)
Ama asla ve asla "%5 kesiyoruz" denmez. Yer yerinden oynar yine de kullanılmaz böyle bir ifade.
Ama asla ve asla "%5 kesiyoruz" denmez. Yer yerinden oynar yine de kullanılmaz böyle bir ifade.
0
insomniac
Normal karides'e kıyasla tat açısından nasıl?
Normal karides'e kıyasla tat açısından nasıl?
0
çok sık yiyen biri değilseniz farkı anlamazsınız bence. tadı da fena olmuyor.
0
migrosta küçük kovalarda suda karides var, o baya iyi çıkıyor. tazeye benzemez ama temizlemesi de ömür alıyor yani.
0
Stoneface
sb
sb
0
Hayır. Düzgün ilişkiler var. Ben hiç sevgililerimi aldatmadım, bildiğim kadarıyla da hiç aldatılmadım. Yakın çevremde, uzaktan tanıdıklarımda da gayet güzel ilişki olduğunu bildiğim çiftler var.
0
Hiç aldatacagini düşünmediğim kişiler aldattı, aldatıldı ve tersine de çok şahit oldum.
Sadece şunu diyebilirim,yalan olsa bile güvenebilmek büyük şans.
Sadece şunu diyebilirim,yalan olsa bile güvenebilmek büyük şans.
0
hayır. ben aldatmıyorum. aldatıldığımı da öğrenmedim. takılmalık bir ilişki hiç yaşamadığım için böyle şeylere ihtiyaç duymuyorum. çok fazla ilişkim de olmadı açıkçası ama karşı taraf aldattıysa haberim olmadıysa bilemem.
Sevgim bittiyse ya da kafamda olmayacağına kanaat getirirsem bitiriyorum. karşı tarafa da bunu yapmasını söylüyorum.
Çevremde de aldatan ve aldatmayan kişiler var. aldatanların ilişkisi takılmalık oluyor genelde. karşı taraf aldatsa da sorun etmeyeceğini söyleyenler de var. Ancak çevremin büyük çoğunluğu aldatmıyor.
Sevgim bittiyse ya da kafamda olmayacağına kanaat getirirsem bitiriyorum. karşı tarafa da bunu yapmasını söylüyorum.
Çevremde de aldatan ve aldatmayan kişiler var. aldatanların ilişkisi takılmalık oluyor genelde. karşı taraf aldatsa da sorun etmeyeceğini söyleyenler de var. Ancak çevremin büyük çoğunluğu aldatmıyor.
0
Ben bunun yapı karakter meselesi olduğunu düşünüyorum. Ben yapamıyorum mesela asla. Düşüncesi bile çok rahatsız edici bir şey.
Ben de bildiğim kadarıyla aldatılmadım hiç.
Ama bunu çok normal sanki olması gereken bir şeymiş gibi yaşayan, öyle anlatan insanlar var çok enteresan. Soruyorum çevreme bazen. Abi diyorum anlat. Neden yapıyorsun, sonrasında kötü hissetmiyor musun, nasıl bakıyorsun yüzüne falan. Doğru dürüst cevap veren olmadı şimdiye kadar. Hepsi kem küm şöyle oldu böyle oldu hele hele rockstar. Sadece yapabildiği için yapıyor belki de insanlar bilmiyorum. Korkunç bir şey. Karşısındakini geçtim insan kendine bunu yapmamalı. Üçüne de ayıp.
Ama uzun bir süredir ben de çevremde çok görüyorum. Sosyal zerzavatların bir derece sebep olduğunu düşünüyorum. Artık sağa kaydırmak kadar kolay. Çok kolay harcanabiliriz o yüzden.
Ben de bildiğim kadarıyla aldatılmadım hiç.
Ama bunu çok normal sanki olması gereken bir şeymiş gibi yaşayan, öyle anlatan insanlar var çok enteresan. Soruyorum çevreme bazen. Abi diyorum anlat. Neden yapıyorsun, sonrasında kötü hissetmiyor musun, nasıl bakıyorsun yüzüne falan. Doğru dürüst cevap veren olmadı şimdiye kadar. Hepsi kem küm şöyle oldu böyle oldu hele hele rockstar. Sadece yapabildiği için yapıyor belki de insanlar bilmiyorum. Korkunç bir şey. Karşısındakini geçtim insan kendine bunu yapmamalı. Üçüne de ayıp.
Ama uzun bir süredir ben de çevremde çok görüyorum. Sosyal zerzavatların bir derece sebep olduğunu düşünüyorum. Artık sağa kaydırmak kadar kolay. Çok kolay harcanabiliriz o yüzden.
0
İlişkisine göre değişiyor. Bi ilişkide aldatan başka ilişkisinde aldatmayabiliyor.
0
millet "günümüz ilişkileri" diye diye kafayı yedi... hep sosyal medya yüzünden bunlar. sanıyorlar ki bunlar 30 ya da 130 sene önce hiç olmuyordu, herkes birer efsanevi romantik aşıktı, sevdiğinden başkasını görmezdi gözü, tüm ilişkiler örnek ve mükemmeldi. geçin abi günümüz ilişkisini, twitter "feno"sunun nasıl yaşadığından size ne ki?
önemli olan anlaşabileceğin ve güvenebileceğin birini bulmak. gerisi hikaye. isterse tüm dünyanın ilişki anlayışı değişmiş olsun, ben benimle aynı şeyi isteyen bir kişi bulmuşsam o bana yeter mantıken, ben bir kişiyle ilişki yaşıyorum sonuçta dünyayla değil.
kimse "aaa artık aldatmak moda oldu şekerim" falan deyip de aldatmaz. bu tip şeylerin zamanla falan da alakası yok pek. geçmişin övüleceği yer var, övülmeyeceği yer var.
önemli olan anlaşabileceğin ve güvenebileceğin birini bulmak. gerisi hikaye. isterse tüm dünyanın ilişki anlayışı değişmiş olsun, ben benimle aynı şeyi isteyen bir kişi bulmuşsam o bana yeter mantıken, ben bir kişiyle ilişki yaşıyorum sonuçta dünyayla değil.
kimse "aaa artık aldatmak moda oldu şekerim" falan deyip de aldatmaz. bu tip şeylerin zamanla falan da alakası yok pek. geçmişin övüleceği yer var, övülmeyeceği yer var.
0
bunu düşünmektense hayatınızı birinin üzerine kurmak yerine, ilişkinin en kontrolden çıktığı ve aşkın her şeyin önünde olduğu anlarda dahi kendi yolunuzda gitmeyi becerebilirseniz, sonunda aldatılsanız dahi uzun süreli bir pişmanlık ya da üzüntü duymazsınız. hem bu hayatta böyle tipler olduğu kadar çok tatlı, söyledikleriyle kafalarından geçenin aynı olduğu belli, kendine güveni olan insanlar da var ve kalitelerini bir şekilde belli ediyorlar bana kalırsa. hehe.
0
soru
harflerin üstündeki rakamları kullanan var mı? sağdaki rakam kısmına hiç alışamadım. kısa bir süre kullanılacaksa ok de uzun süre rakam girilecek durumlarda sağdaki kısmın daha hızlı ve kolay olacağını bilsem de elim alışmadığı için yine aynı yere dönüyorum. elim alışsın diye ordan yapayım diyorum m
harflerin üstündeki rakamları kullanan var mı? sağdaki rakam kısmına hiç alışamadım. kısa bir süre kullanılacaksa ok de uzun süre rakam girilecek durumlarda sağdaki kısmın daha hızlı ve kolay olacağını bilsem de elim alışmadığı için yine aynı yere dönüyorum. elim alışsın diye ordan yapayım diyorum mesela bazen ama sonra sıkılıp bırakıyorum. denyo muyum?
0
ben de inat edip kullanmazdım. ama işim gereği artık kullanıyorum. bazen hala yukarı gidiyor elim. gireceğim sayı kısaysa ve yukarıdan başlamışsam bozmayıp devam ediyorum.
bazen de şifre gireceğim esnada yanımda bi hanzo belirirse iki tarafı karışık kullanırım.
ezbere bildiğin numaraları (telefon, tc no vs..) birkaç kez sağdan yaz alışırsın.
bazen de şifre gireceğim esnada yanımda bi hanzo belirirse iki tarafı karışık kullanırım.
ezbere bildiğin numaraları (telefon, tc no vs..) birkaç kez sağdan yaz alışırsın.
0
sag tarafta numlock olan klavye kullanmiyorum gereksiz uzun oluyor, her zaman yukaridaki sayi tuslarini kullaniyorum
0
Bana da üst tarafı kullanmak hep daha rahat geliyor, çünkü sağ tarafı kullanmak için elimi kaldırıp, yana götürüp, tekrar klavyenin üstüne koymam lazım. O da zaman kaybı. Hatta işin bitince o eli kaldır, geri eski pozisyonuna getir falan, ohoo. Üst tarafta tamam 9 ile 1 arasında çok mesafe var ama benim de iki elim var, tüm tuşlara yetişebiliyorum, çok sorun olmuyor.
0
üst tarafı daha sık kullanıyorum sanırım. sadece hesap makinesi kullanırken sağ tarafı kullanıyorum galiba çünkü işlemler orada.
0
2 senedir 13 inç laptop kullanıyorum. ondan olmadığı için alışkanlığımı kaybetmek üzereyim ama kullandığım cihazda varsa numpad' kullanırım. çünkü başka türlü kafayı yerim yaptığım hesaplar 3+2 eşittir 5 seviyesinde değil.
13 inç laptopda da fn tuşuyla harflerin üstündeki numpad i kullanıyorum hatta. (üst sıra değil)
13 inç laptopda da fn tuşuyla harflerin üstündeki numpad i kullanıyorum hatta. (üst sıra değil)
0
Aaa bak çok şaşırdım. Benim için sağ taraftaki rakam takımı daha kullanışlı olagelmiştir. Hatta bilgisayara ilk girişte orasını kabul etmez de harflerin üstündekileri zorunlu tutar, o bile güç geliyor bana.
0
babafingo
ekşi'de nick altını boş bırakmanın yolu - sözlükte bunu biri paylaşmıştı (öğrenildiğinde ufku ikiye katylayan bilgiler başlığında) küçük bir kodu vardı hatırlayan var mıdır acaba?
ekşi'de nick altını boş bırakmanın yolu - sözlükte bunu biri paylaşmıştı (öğrenildiğinde ufku ikiye katylayan bilgiler başlığında) küçük bir kodu vardı hatırlayan var mıdır acaba?
0
Bahsettigin yontemi bilmiyorum ama basligin ilk entrysine bos bi yere bkz verip yapilabilir galiba.
0
kod komikmiş. illa entry girilmesin istiyorsan yasaklı bir başlığı kendine nick olarak seçebilirsin.
diyanet ezanın sesini kıs gibi.
(bkz: yasaklı başlıklar)
diyanet ezanın sesini kıs gibi.
(bkz: yasaklı başlıklar)
0
fezagezgini_4
merhabalarMaden anlamına gelen mine kelimesenin fiil halini çevirmek istesek benim aklıma madencilik yapmak geliyor ama sözlüklerde maden kazmak olarak da kullanılıyor. Kullanım yerine göre değişmekle beraber kısa ve öz olarak çevirmek istersek sizce ne demeliyiz ?
merhabalar
Maden anlamına gelen mine kelimesenin fiil halini çevirmek istesek benim aklıma madencilik yapmak geliyor ama sözlüklerde maden kazmak olarak da kullanılıyor. Kullanım yerine göre değişmekle beraber kısa ve öz olarak çevirmek istersek sizce ne demeliyiz ?
Maden anlamına gelen mine kelimesenin fiil halini çevirmek istesek benim aklıma madencilik yapmak geliyor ama sözlüklerde maden kazmak olarak da kullanılıyor. Kullanım yerine göre değişmekle beraber kısa ve öz olarak çevirmek istersek sizce ne demeliyiz ?
0
